MEB Mutlu, Peki Ya Aileler?

MEB Mutlu, Peki Ya Aileler?

Eş özür durumu atamalarında birçok aile zor durumda. Aileler, ikiye, üçe bölünmüş, bazı aileler dağılma noktasında.

Milli Eğitim Bakanı ise ailelerine kavuşmak isteyen öğretmenlere; “hep kendinizi düşünmeyin, biraz da öğrencilerinizi düşünün. Öğrencileri kimsenin öğretmensiz bırakmaya hakkı yok” demekte.

MEB, evli öğretmenlere adeta eziyet kurumu haline geldi. Bakanlık, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında atamalar yaptı, fakat bu öğretmenleri 5 Eylül tarihinden itibaren göreve başlattı.

Ardından Şubat dönemindeki eş özür durumu atamalarının kaldırılmasıyla atamalar yılda bir kez olmak üzere düzenlendi. Bu da yetmezmiş gibi, sanki Bakanlık öğretmenleri hangi tarihte göreve başlattığını bilmezmiş gibi 31 Ağustos tarihini esas aldı. Dolayısıyla “4-5 günle” süreyi kaçıran öğretmenler eş durumundan tayin istemek için 2 yıl görev yapmak, ailelerinden, çocuklarından ayrı kalmak zorunda kaldı.

Eğitim Aksar, Eğitim Sistemi Çöker…

Bakanın açıklamalarına göre aileler birleşirse öğrenciler öğretmensiz kalacak, eğitim aksayacak, eğitim sistemi çökecek…

Bilinen bir gerçektir ki, ilk atama öğretmenler genellikle doğunun en ücra köşelerine atanmakta, çoğu zaman kendi başını sokacak bir ev bile bulamamakta, bulsa da imkansızlık, terör ve doğa şartları gibi çeşitli zorluklarla boğuşmakta. Aileler böyle ortamlarda çocuklarını çalıştıkları yere götürememekte, çocuklarından ayrı kalmakta. Eşler de işleri dolayısıyla öğretmen eşin görev yerine gidememekte, dolayısıyla aileler ikiye, üçe bölünmekte.

Aileler mutsuzken ve öğretmenlerin aklı çocuklarındayken, Bakanlık mutsuz öğretmenlerden mutlu, verimli öğrenciler beklemekte, ya da en azından bunu beklediğini belirtmekte.

Mantıksız Gerekçeler

Bugüne kadar eş durumu atamalarında istisnai örnekler dışında hiçbir öğrenci öğretmensiz kalmamışken, bugün bu gerekçelerle aileleri ayırmanın eziyetten başka bir mantığı yoktur.

Ayrıca Ömer Dinçer‘in kamuoyuna sık sık ifade ettiği şekilde, öğrencilerin sürekli öğretmen değiştirmesi, Bakanın çok umrunda mıdır?

Türkiye’de binlerce ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır. Ücretli öğretmenler genellikle yarım dönem çalışmakta, daha sonra KPSS‘ye çalışmak adına görevini bırakmakta, yerine yeni ücretli öğretmen bulunmaktadır. Ya da yeni atanan öğretmenler geldiğinde ücretli öğretmenlerin görevi sona ermektedir. Bir yılda 2-3 kez öğretmen değiştiren öğrenciler varken, bu durumu eş özür durumu atamalarına bağlamanın ardında başka nedenler olsa gerek.

Ailelerinden ayrı düşürülen öğretmenler artık isyan ediyor.

Bu durumdaki mağdur olan öğretmenlerin sitemize gönderdiği açıklamayı yayımlıyoruz.

Bizler Haziran, Temmuz ve Ağustos 2011‘de Türkiye’nin çeşitli illerinde öğretmenliğe atanıp, bayramın da araya girmesi ile 5-15 Eylül 2011‘de göreve başlayabilen öğretmenleriz.

Eşimizin bulunduğu ile atamamızı isteyebilmemiz için 1 yılı doldurmamız gerekmekte. 1 yılı doldurduğumuz tarih de yine 5-15 Eylül. Fakat Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer atanmaya hak kazanan kişileri 31 Ağustos’da işe başlayanlarla sınırlamak istemekte. Eğer bu sınırlama 31 Ağustos olarak baz alınırsa 5-15 Eylül’de atananlar sadece “5 GÜN” ile atanma hakkını kaçırmış olacaklar.

Bu da 1 sene daha bekleyip toplamda 2 sene sonra eşlerine ve çocuklarına kavuşabilecekleri anlamına geliyor.

Milli Eğitim’in açıklamaları, eğitim sendikalarının haberleri ve kamuoyu araştırmalarımıza göre biliyoruz ki sizin desteğiniz bizim için çok önemli ve sizin desteğinizle Sayın Ömer Dinçer “Eş Durumu Atamaları”için 31 Ağustos olarak düşündüğü tarihi 15 Eylül olarak değiştirebilir.

Bu konudan mağdur olan binlerce öğretmene destek olacağınızı ümit ediyoruz.