Özür Grubunda İl Emri Garabeti

Özür Grubunda İl Emri Garabeti!

Öğretmenlerin yer değiştirmelerini en aza indirgemeyi hedeflediğini açıkça ilan eden MEB son olarak özre bağlı olarak il emrine atanma işlemine son verdi.* Buna göre özrü bulunan öğretmenler atanmak istedikleri ilin açık kontenjanına göre puan sıralamasına tabi tutulacak. Zorunlu hizmet affıyla sürekli dolu görünen pek çok il özür atamasına toptan kapanırken, çok sayıda ile de puan yetmeyecektir.

2009 Yılında da kaldırılan il emri uygulamasına 25 Ağustos il eylemimiz ile geri dönülmüş, dönem içinde 30 bin kadar öğretmen özrünün bulunduğu ile puan-kontenjan gözetilmeksizin atanabilmişti.

http://www.aes.org.tr/portal/duyurular-gl-26/1017-aes-il-emri-eylemi.html

http://www.aes.org.tr/portal/haberler-gl-27/1016--emrde-flagelme.html

http://www.aes.org.tr/portal/haberler-gl-27/1018--emratamalarinda-son-durum.html

2009 Ağustosundan bu yana uygulanan il emrine atanma hakkından vazgeçilmiş olması öğretmenlerin anayasal haklarına puan ve kontenjanları elverirse yararlanacağı anlamına gelmektedir. 14 Eylül Tarihli KHK ile pek çok maddesi hükümsüz kalan atama ve yer değiştirme yönetmeliğini yenilemeden, bir genelge ile bu denli radikal bir değişikliğe gidilmesi hukuken de tartışmalıdır.

Genelgenin içeriğinde özellikle eş durumu özrüne vurgu yapılmış olsa da sonuç bölümünde özre bağlı yer değiştirmeler vurgusunun yapılması sağlık ve eğitim özründe de benzer bir uygulamanın getirilmiş olduğuna delildir. Sürekli olarak doğuda öğretmen çalıştırmanın güçlüğüne ve ücretli öğretmen çalıştırmaya vurgu yapan bakanlığın Mayıs 2010 da zorunlu hizmet muafiyeti çıkarmış olduğunu hatırlamak gerekir. Bu örtülü af ile bir şekilde doğu ve güneydoğuya atanmış olan yüz binlerce öğretmen gitmek istediği illerde kontenjan bulamamışken şimdi de özrüne rağmen çakılı olacaktır. Zorunlu hizmetten muaf tutulanları doğuda çalışmaya özendirecek pozitif ayrımcılık (maaş, puan, tazminat gibi) yapılmadan gelişmiş illerden doğuya doğru isteğe bağlı tayin beklenmemelidir. Bu durumda doğuda olanın doğuda kalacağı aşikârdır.

Anadolu Eğitim Sendikası olarak Sayın Hüseyin Çelik’in bakanlığında, Sayın Çubukçu döneminde ve nihayet Sayın Dinçer’le yaptığımız bilgi paylaşımlarında adil bir atama ve yer değiştirme uygulamasının gereklerini, olmazsa olmazlarını defaaten anlattık. Bir kez daha tekrarlamak gerekirse;

Yer değiştirmeler göreve başlama tarihleri göz önüne alınarak isteğe bağlı olarak senede 1 kere,

Sağlık özrüne bağlı yer değiştirme takvime bağlı olmaksızın oluştuğu anda,

Eş ve eğitim özrü kontenjan-puan sınırı olmaksızın senede 2 defa ilçe emrine

yapılmalıdır.

Geçmiş dönemden süren İl içi sorunu çözülmeli, ilçe emrine atama yapılmalıdır.

Henüz zorunlu hizmetini yapmamış olanlar için emeklilikten önce (bir özür durumu oluşmamış ise) mutlaka yerine getirme şartı konmalı, zorunlu hizmet bölgesi sayılan gelişmemiş bölgeler ile İstanbul gibi metropollerde çalışan öğretmenlere %25 den az olmamak üzere hizmet tazminatı ödenmelidir. Bu durumda yalnızca yeni atananların değil, mesleki kıdemi olan tecrübeli öğretmenlerden az gelişmiş bölgelerimizin de yararlanması sağlanacak, gönüllülük ile yapılması gereken hizmet “zorunlu “ olmaktan çıkabilecektir.

Bir gecede kanun hükmünde kararname hazırlayan, teşkilatı genelgelerle yöneten bürokratların bir an evvel anayasal ve evrensel insan hakları kapsamındaki yönetmelikleri çıkarmasını beklemekteyiz. Eğitim; dayatmayla alabileceğiniz bir hizmet değildir. “İşinize gelmiyorsa ücretsiz izne ayrılın” denmesini de en basitinden hakaret sayıyoruz. Eylemlilik süreciyle ve zincir davalarla yıpratmak istemediğimiz Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve onun değerli bürokratlarını gereği için göreve çağırıyoruz.