Piyasalardaki Yükşeliş Sürecek Mi?

Piyasalardaki Yükşeliş Sürecek Mi?

Geçen hafta içinde ABD ve Avrupa'dan gelen olumsuz ekonomik veriler borsaları yükseltirken, müspet sonuçlar gerilemeye yol açtı

Piyasalar, ekonomilerden gelen kötü haberleri yükselişle değerlendiriyor

Piyasaların kötü haberleri es geçerek yükselişe oynadıkları, her yükselişin aslında yeni bir risk ihtimalini artırdığı bir süreçteyiz.

Uluslararası piyasalarda bir süreden beri ABD Merkez Bankası'nın (FED) QE3'e (üçüncü parasal genişleme) gitmesi satın alınıyor. Geçen hafta Jackson Hole'daki toplantıda FED Başkanı Ben Bernanke herhangi somut bir tarih ya da genişlemeye ilişkin adım konusunda sinyal vermemesine karşın, yine de açık kapı bıraktı. Bernanke'nin konuşması sonrası Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) son zamanlarda boğa traderlar tarafından oldukça sevilen yeni başkan Mario Draghi'nin 1-3 yıllık tahvillerde sınırsız alım yapılacağı sözlerini borsalar oldukça coşkulu karşıladı. Avrupa borsaları yükseliş trendine girerken, İMKB endeksi de bu yükselişten nasibini aldı.

Hafta ortasındaki bu gelişmelerden sonra perşembe günü piyasaları tereddüde düşüren gelişmeler yaşanmadı değil. Perşembe günü Amerika tarafında merakla beklenen özel sektör istihdam verileri oldukça iyi gelince boğalar endişelenmedi değil (iyi haberler endişe kaynağı oldu). Neyse ki cuma günü tarım dışında 125 bin istihdam artışı bekleyenler (kim bekliyorsa) 96 bin artışla adeta şoka girdi. Bu beklenmedik sonuç parasal genişleme bekleyenlerin ekmeğine yağ sürdü ve borsalar hızla yükselirken altın bir günde 50 dolara yakın artış kaydederek yatırımcısını sevindirdi. İşin ilginç tarafı, kimsenin ABD işsizlik verilerindeki düşüşü önemsememesi. Oysa beklenti 8,3 iken 8,1 hiç fena bir veri değildi. Şimdi gözler perşembe günü yapılacak toplantıdan çıkacak sonuçta. Kriz tellalı Roubini bu konuda parasal genişlemeyi konuşmak yerine tarihini konuşmanın daha doğru olduğunu söylüyor. Aralık ayını tarih olarak veriyor. Piyasaların kötü haberleri es geçerek yükselişe oynadıkları, her yükselişin aslında yeni bir risk ihtimalini artırdığı bir süreçteyiz. Belki hafta içinde piyasaları olumlu etkileyen tek haber Çin'in ekonomiyi canlandırmak için 30 ayrı altyapı yatırımının onaylanması haberiydi. Bu haberle emtia hisseleri oldukça hareketli bir seyir izledi. İMKB için söylenecek en önemli şey, öyle ya da böyle parasal genişleme veya kredi notu artış beklentilerinin satın alınması sebebiyle, endeksin 68 bin puanı aşması oldu.

Önümüzdeki hafta çarşamba günü gözler Almanya Anayasa Mahkemesi'nin mali birlik anlaşması ile ilgili vereceği karara ve şüphesiz perşembe günü FED toplantısında olacak. Yükselişte zorlansa da boğa piyasasının devam etmesi durumunda en son geçen yıl mayıs ayında görülen lira bazında 70 bin seviyesi, endeks için ilk hedef bölgesi olacaktır.

Haftanın ilk günü merakla beklenen Türkiye ikinci çeyrek büyüme verisi (ilk çeyrek yüzde 3,2) Borsa'nın yönünü belirleyebilir. Teknik olarak 68-70 bin aralığı geçilmekte zorlanılacak bir bölge. Dış piyasalar çok kötü olmaz ve sert kâr satışları gelmezse çarşamba gününe kadar bu bölgeden çok uzaklaşılmayacağını düşünmekle beraber önce çarşamba Almanya'dan gelecek haber, daha sonra FED kararları sonrası satışların gelmesi kaçınılmaz olabilir.

Zirveye yaklaşan altının gözü ABD ve Almanya'da

'Altını olan kuralı koyar' sözü sanki yine geçerli oldu. Önceki hafta FED Başkanı Bernanke'nin parasal genişlemenin işe yaradığı ve bu sebeple gerektikçe parasal genişlemeden kaçınmayacaklarını vurgulamasının ardından, 13 Eylül Perşembe günü yapılacak FED toplantısı öncesi emtia piyasaları yükselişe geçti. Perşembe günü ABD özel sektör istihdam verileriyle ise şoka uğradı. Özel sektör istihdam rakamlarında 140 bin artış beklenirken 201 bin gelince altın 1.715 seviyesinden 1.690'a kadar geriledi. Cuma günü beklenen kötü(!) haber geldi, tarım dışı istihdam verisi beklenti olan 125 bin artışın altında, 96 bin artış olarak açıklandı. İşsizlik oranı ise yüzde 8,3 beklenirken 8,1 gelmesine karşın bunu pek de önemsemeyen spekülatörler FED'in gelecek hafta parasal genişlemeye gidebileceği spekülasyonlarını altın alarak güçlendirdi. Altın fiyatları ons'ta en son bu yılki zirve noktası olan 1.790 seviyesine oldukça yaklaştı. Altın, gelecek çarşamba Almanya Anayasa Mahkemesi'nin mali birlik anlaşması ile ilgili vereceği kararı ve daha sonra FED toplantısını bekleyecek. Eğer toplantıdan QE3 çıkmazsa yeniden 1.700 doların altına hızla gerileyebilir.

(SELİM IŞIKLAR/ZAMAN)