Öğretmen Mi, Köle Mi?

Öğretmen Mi, Köle Mi?

Sitemiz elektronik postasına Erzurum, Samsun ve Kocaeli illerimizden sorular gelmektedir. Bu sorular incelendiğinde soruların içeriğinin aynı olduğu görülerek soruların cevaplanmasına karar verilmiştir. Sorular, öğretmenlere eğitim dışı görev verilip verilemeyeceği ve Açık Öğretim Okulları sınavlarında görev dağılımının nasıl yapılacağı ile ilgilidir. Elektronik postalarda, belgelerle de ispatlanıp açıklananlar o kadar ilginç ve üzücüdür ki bu yazının hukuk mezunu yazarı eğitim camiası adına "YAZIK" demekten kendini alamamıştır.

Konumuzun başında belirtmek isteriz ki; aşağıda açıklamaya çalıştığımız soruları editörlerimiz şimdilik; kişi, zaman ve yer ismi vermeden Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle de görüşmüştür.

1) Öğretmenlere eğitim dışı görev verilebilir mi?

Elektronik postamıza gelen ilginç ve bir o kadar da üzücü eğitimci görevlerine kısaca göz attığımızda; öğrencilere dağıtılan sütleri “tatma” görevi, sağlık taraması için mahalle sakinlerinin okulda toplanmalarının sağlanması görevi, fakir-fukara tespitini yapma görevi, bayramlarda protokolü sandalyelere oturtma görevi, SYDV (Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı) ’nin yapması gereken yardım dağıtma görevi… liste uzayıp gitmekte. Eğitimle uzaktan yakından alakası olmayan eğitimcilerin itibarını zedeleyen nice görev. İşin en acı tarafı ise bu görevleri eğitimcilere yüklemeye çalışanların eğitim yöneticisi olduklarını iddia etmesi.

MEB mevzuatı öğretmenlerin yapacağı görevleri açıklayan madde hükümleriyle doluyken, yukarıda saydığımız görevlerin eğitimcilere yüklenmeye çalışılması veya eğitimcilerimizin bu görevleri kabul etmesi akıl alır gibi değil. Biz bu maddelerden yazımızı uzatmamak adına sadece birkaçını buraya alacağız.

MİLLÎ EĞİTİM TEMEL KANUNU

1 –  Öğretmenlik:

Madde 43 – Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler.

İLKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ

Ek Görev Verilmesi

Madde 68 — Öğretmenler, eğitim- öğretim ve yönetim görevlerinden başka bir görev alamazlar, ancak kendi okulundan başka bir okulda mülkî amirin onayıyla ek ders görevi alabilirler.

Yukarıda saydığımız görevlerin hiçbirisi eğitimcilere verilemeyeceği gibi bu görevleri yerine getiren eğitimciler de suç işlemektedir. Yasal düzenlemeler açıktır. Ayrıca eğitimcilere eğitim-öğretim harici görev verilemeyeceğine dair onlarca, Danıştay ve İdare Mahkemesi kararı bulunmaktadır.

2) Açık Öğretim Okulları sınav görevleri nasıl dağıtılmalıdır?

Sorunun cevabına girmeden önce Açık Öğretim hizmetlerini yürütme görevinin “Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ye göre Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne ait olduğunu(Halk Eğitim Merkezlerine), ilköğretim okullarına ve liselere bu görevin verilmesinin yanlış olduğunu belirtmek isteriz. Bakanlık yetkilileri editörlerimizle yaptığı görüşmelerde bundan sonra Açık Öğretim Okullarının kitap dağıtım iş ve işlemlerinin tekrar Halk Eğitim Merkezlerine verileceğini belirtmişlerdir.

Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü

MADDE 12 – (1) Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:

b) Yaygın eğitim ve öğretim ile açık öğretim hizmetlerini yürütmek.

Sınav görevlerinin dağıtılması konusunda Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü yetkilileriyle yapılan görüşmede sitemiz editörlerinin ortak kanaatinin, yetkili kişilerde de olduğu görülmüştür. Bu konuda yayımlanmış iki yazıyı hem bakanlık yetkilileri hem de sitemiz editörleri aynı yorumladığına göre, yapılan görevlendirmelerde ya art niyet vardır (ki buna inanmak istemiyoruz) ya da taşra yöneticilerinin bazıları maalesef okuduğunu anlamaktan acizdir.

Görev dağılımının nasıl yapılacağına dair resmi yazıları indirmek için TIKLAYINIZ.

Bu resmi yazılar halen yürürlüktedir. Görev dağılımında ilk hedef, sınavlara giren öğrencilere gerekmesi halinde rehberlik yapabilecek personelin görevlendirilmesidir. Bu personelin, resmi yazılardan da anlaşılacağı üzere Açık Öğretim iş ve işlemlerini yürüten kurum idarecileri olduğu açıktır. Örnek vermek gerekirse A İlköğretim Okulu, Açık İlköğretim iş ve işlemlerini yürütüyorsa bu okulun öğretmenleri bile değil, Açık Öğretim iş ve işlemlerini okuldaki müdür ve müdür yardımcıları yürüttüğü için öncelikle bu okulun/kurumun müdür ve müdür yardımcılarının görevlendirilmesi gerekmektedir. Açık Öğretim iş ve işlemlerini yürüten kurumların idarecilerine tüm oturumlarda görev verilecek, yetmez ise diğer kurumların öğretmen ve idarecilerine bu sınavlarda görev verilebilecektir.

Gelen elektronik postalarda Açık Öğretim iş ve işlemlerini yürüten personellere değil de; Milli Eğitim Müdürlerinin eşlerine, Şube Müdürlerinin eşlerine, AR-GE personeline görev verildiği hatta iki-üç oturumda görev verildiği görülmektedir. Kısacası bazı taşra yöneticileri görevin verdiği güçle kişilere haksız menfaat sağlamaktadır. Bakanlık yetkilileriyle yaptığımız görüşmede bu konuda mağdur olan personelin konuyu dilekçe hakkı, bilgi edinme hakkı ve memurların şikâyet ve müracaat hakkı kapsamında kendilerine iletmeleri halinde gerekli incelemenin yapılacağı sözünü de aldık. Ayrıca bu konu adli olarak da suç teşkil etmektedir.

Türk Ceza Kanunu

Görevi kötüye kullanma

MADDE 257. - (08/12/2010 K. 19.12.2010 Yür. T. 6086 sk. değ.)

[1] Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Sulh Ceza)

[2] Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(Sulh Ceza)

[3] İrtikap suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (Asliye Ceza)

Haksız görevlendirilenler, görevlendirmeyi yapan taşra yöneticileri ve akrabalık bağları şimdilik bizim özelimizdir. Gerekirse bu isimleri kamuoyuna duyuracağımız gibi Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Dr. Mehmet Emin Zararsız’a da mağdur olan eğitimcilerimiz adına ulaştıracağız.

Sitemiz yazarları eğitimcilerimizin onuruyla oynanmasına ARTIK YETER demek için bu konulardan mağdur olan tüm eğitimcilerimize yaşanabilecek idari ve adli hukuki süreçlerde destek olma sözü vermektedir.

Eğitimcilerimizin “ARTIK YETER” diye haykırma zamanı geldi de geçti galiba!

memurlar.biz/ÖZEL