Öğretmen Tayinleri Çileye Dönüştü !!

Öğretmen Tayinleri Çileye Dönüştü !!

MEB, günlerin kıymetini bilmediğinden, ağırdan aldığından, gerçekleştireceği tayinlerin hepsini sıkıştırılmış dosyaya almak zorunda kalmıştır..

MEB kaynaklarından tayin dönemlerine ilişkin verilen bilgiler neticesinde, şu sıralar öğretmene ‘Yandı gülüm keten helva’ demekten başka bir söz kalmıyor. Tayin dönemlerine ilişkin verilen söz konusu bilgiler, tayin dönemlerinin takvimleriyle alakalı. Tayin dönemlerine ilişkin verilen takvimler ise şu şekilde işlemektedir. İl içi tayin döneminin bu ay içinde, il dışı tayin döneminin Ağustos ayının ilk haftası içinde, özür tayin döneminin önümüzdeki ayın 3.haftası içinde, ilk tayin döneminin ise önümüzdeki ayın son haftası içinde başlatılarak işletilecektir.

Yer değiştirme takvimlerine ilişkin verilen bilgiler ışığında düşünüldüğünde, gerçekleştirilecek farklı biçim tayinlerin, adeta aylara sıkıştırıldığı ya da tıkıştırıldığı ya da sokuşturulduğu, nasıl ifade ederseniz edin, görülecektir. Bu durumda, sıkışıklığın ağır faturası her zaman olduğu üzere, hem atamaya ilişkin başvuru sürecinde hem ilişik kesme ve yeni görev yerinde göreve başlama sürecinde hem de yer değiştirmeden ötürü ev bulma ve eşyaları taşıma sürecinde, MEB tarafından öğretmene kesilmiş olunacaktır. Bu sıkışıklıktan ötürü söz edilen süreçlerde ağır bir fatura ödeyecek olan öğretmenin, yeni ders yılı motivasyonu ve ders yılına adaptasyonu darmadağın hal alacaktır. 4+4+4 sistemiyle darmadağın olması kuvvetle muhtemel bir ders yılını, düzene koyabilmek için uğraş verecek öğretmelerin de darmadağın hali, ders yılının şimdiden akıbetinin nasıl yönde olacağının bir göstergesidir aslında. Bilinmelidir ki, kötü haber tellalı değiliz; görünen köyü gösteriyoruz.

Tayin dönemlerinin bu denli aylara sıkıştırılacak olması, ilgili tüm tarafların tayin dönemlerinde çuvallayacak olması ihtimalini de ayrıca kuvvetlendirmektedir. Unutulmamalıdır ki, sıkışıklık nerde ne şekilde olunursa olunsun, rahatlamayı değil, beraberinde kasveti getirecektir. Bu kasvetin ise, gerilimi ortaya çıkaracağı ve akabinde de tayinlere ilişkin hatalar yapılmasına sebep olacağı kaçınılmaz olacaktır. MEB, günlerin kıymetini bilmediğinden, ağırdan aldığından, gerçekleştireceği tayinlerin hepsini sıkıştırılmış dosyaya almak zorunda kalmıştır. Bu alımın, tayin dönemlerine ilişkin MEB’e olan şüpheli algıları, tam manasıyla yerleştirdiği kanısındayım. Bu yerleşimin ne şekilde tezahür edeceğini ise zaman gösterecektir. Ama her tezahür sonrasında olduğu gibi, MEB öncelikle iğneyi öğretmene , sonrasında çuvaldızı kendine batıracaktır.

Son olarak önümüzdeki tüm tayin dönemlerinin, ilgililer özellikle öğretmenler için her türlü sıkıntıya, gerilime gebe bırakıldığı açıktır.

Yahya ASLAN