Milli Eğitim Bakanına Tavsiyeler...

Milli Eğitim Bakanına Tavsiyeler...

Nasihat dinleyene edilir!

Milli Eğitim Bakanımıza bazı tavsiyelerim var. Son günlerde bakanlığı arayan arkadaşlar hep aynı şeyi söylüyorlar. Genel Müdürler de dahil olmak üzere bakanlığa telefon açtığınızda ve bir soru sorduğunuzda  aldığınız cevap biz de bilmiyoruz oluyor. Peki kim biliyor? Ya da bildiğini zannediyor. Sayın Bakan geldiği günden beri iyi-kötü eğitimde bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunu anlayışla karşılıyoruz. Ama bakanın kendisinin dahi bilmediği, zaman zaman söylediği fakat daha sonradan böyle bir şey olmayacak dediği o kadar çok şey var ki…

Öncelikle şunu hatırlatmakta fayda var. Milli Eğitim camiası bu ülkenin geleceğini ilgilendirmesi hasebiyle ve de en çok çalışan personel bulundurması hasebiyle ciddiyetle yönetilmesi gereken bir kurumdur. Sayın Bakanında bunun farkında olduğuna inanıyorum daha doğrusu inanmak istiyorum. Göreve gelir gelmez, Türkiye’yi bölgelere ayıracağını ve rotasyon getireceğini söyledi. Tabi ki bir sürü itirazla karşılaştı. Bu karardan vazgeçildi. Sonra bakanımız özür gurupları senede bir defa olacak dedi. Bir sürü itirazla karşılaşınca geri adım attı. Daha sonra birdenbire 4+4+4 sistemi hayatımıza giriverdi 5. Sınıf öğretmenleri norm fazlası olacak bu konuda ne düşünüyorsunuz denildiğinde Sayın Bakanımız 5. Sınıf öğretmenleri sınıflarını okutacak dedi. Daha sonra Başbakan 5. Sınıflara branş öğretmenlerinin gireceğini duyurdu. 15 haziran itibariyle tüm görevlendirmeleri iptal edeceğim dedi. Fol da yok yumurta da yok.  15 Mayıs- 25 Mayıs iliçi ve iller arası tayin kılavuzu yayınlanmadı.

Peki Milli Eğitim Bakanlığı ne iş yapar? Bakanlığın şu an görüntüsü okul öncesi sınıfta oynayan çocukların oyunundan farksız. Kim attı o oyuncağı diye sorunca tüm çocuklar birbirini gösterir ya hani… Bundan önceki bakanların uygulamaları iyiydi veya kötüydü bunu tartışmak yersiz. Ama şunu kabul etmek gerek hepsi de şu an var olan yönetimden çok daha tutarlıydı.

Sayın Bakan lütfen artık sesli düşünmeyin sizin oyurduğunuz makam sesli düşünme makamı değil icraat makamı.

Sayın Bakan söylediğinizin arkasında duramayacağınız sözler söylemeyin ciddiyeti ayaklar altına almayın.

Sayın Bakan mağdur edilen öğretmenlerin hakkını arayın en azından çıkıp bir açıklama yapın.

Sayın Bakan bakanlığı tek başınıza yönetmekten vazgeçin istişari organlara hayat hakkı tanıyın.

Sayın Bakan zorunlu hizmet affı çıkararak zorunlu hizmetini yapan öğretmenleri mağdur etmeye devam etmeyin.

3 Maymunu oynamaya devam ederseniz gelecek dönemde değil Bakanlığı, Vekilliği bile rüyanızda göremezsiniz.

Bu tavsiyelerimi dinlemeyeceğinizi bildiğim halde neden mi yazdım? Gelecekte Milli Eğitim Bakanı olacak birinin bu yazıyı okuyacağı ümidiyle…

MİLLİYET