Başbakan Erdoğan Hangi Öğretmenler Alnınızdan Öpüyorum Dedi

Başbakan Erdoğan Hangi Öğretmenler Alnınızdan Öpüyorum Dedi

Türkiye’deki öğretmenlerin az çalıştıklarını ama diğer memurlara göre fazla para aldıklarını söyleyerek öğretmenlerin tepkisini çeken başbakan Erdoğan Türkçe olimpiyatları finalinde yut dışındaki öğretmenlere gelince alınlarından öpüyorum dedi.

Başbakan Türkiye'deki öğrtmenleri çifte standart uyguladı. Türkiyedeki milyonlarca öğretmeni az çalışmakla suçlayan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 140 ülkedeki Türk okullarında görev alan öğretmenlerin her türlü tebrik ve şükranı hak ettiğini söyledi. Türk okullarında görev yapan öğretmenlerin, anne-babalarını, sevdiklerini, rahat yataklarını geride bırakarak fedakarca görev yaptığına dikkat çeken Erdoğan, "İnandıkları dava uğruna tüm bunları terk eden, her türlü ezaya, cefaya fedakarlıkla katlanan öğretmenlerimizi takdir etmemek mümkün değil." dedi.

Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın kapanış töreni TT Arena Stadyumu'nda düzenlenen görkemli programla yapıldı. Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda davetli katıldı. Törende Erdoğan'a '10. Yıl Özel Ödülü' ve çiçek verildi. Erdoğan, çiçekleri vatandaşlara attı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına, 5 kıtada 135 ülkeden gelen bin 500 öğrenciye 'Hoş geldiniz' diyerek başladı. 10. Türkçe Olimpiyatları'nın 'İnsanlık için El Ele Bayram O Bayram Olur' temasıyla düzenlendiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, 5 kıtadan gelen öğrencilerin Türkiye'ye bayram yaşattığını söyledi. Erdoğan, "Bize bir kez daha sözümüzü, özümüzü hatırlattınız. Bize bu bayramı yaşattığınız için, bize Türkçe bayramı yaşattığınız için buradan Türkiye'den Tüm dünyaya Türkçe barış mesajını ilettiğiniz için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Güzel Türkçemizi kendi sesleri, nefeslerini, renklerini ve ahenklerini katan tüm öğrencilere, bizle bu heyecan ve coşkuyu yaşattıkları için sonsuz teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

140 ülkede faaliyet gösteren Türk okullarında fedakarca görev yapan öğretmenleri de şahsı ve milleti adına tebrik ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, en büyük takdiri ve teşekkürü Türk okullarında görev yapan öğretmenlerin hak ettiğini dile getirdi. Erdoğan, "Gurbeti sılaya çeviren, ulaştıkları her noktaya memleket havası götüren, bu gerçekten kutlanacak, tebrik edilecek öğretmenlerimizi ben bu gün bir kez daha her türlü takdirin üzerinde tutuyorum. Annelerini, babalarını, sevdiklerini, rahat yataklarını, inandıkları dava uğruna terk eden, her türlü ezaya cefaya fedakarlıkla katlanan öğretmenlerimizi takdir etmemek mümkün değil." diye konuştu.

Türk okullarının öğretmenlerinin, Türkçe ile Türkiye'nin ay yıldızlı bayrağını, dostluk, kardeşlik, dayanışma mesajını adeta gönül burçlarına diktiğini dile getiren Erdoğan, öğretmenleri alınlarından öptüğünü ve şahsı ve Türk milleti adına şükranlarını sunduğunu ifade etti.

Organizasyonu düzenleyen Uluslararası Türkçe Derneği ve yöneticilerine de teşekkürlerini sunan Erdoğan, başarıların artarak devam etmesini diledi.

14. yüzyılda, Fas'ın Rabat şehrinden Çin'in Pekin şehrine kadar Türkçe bilen bir insanın yabancılık çekmeden seyahat edebildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, 18. yüzyılda yine aynı şekilde batıda Viyana'dan, doğuda Urumçi'ye kadar, Güneyde Sana'dan, kuzeyde Sibirya'ya kadar Türkçe'nin uluslararası ortak bir iletişim dili olarak kullanıldığını aktardı. Türkçe'nin her zaman barışın dili olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, "Türkçe her zaman aşkın, sevdanın dili oldu. Türkçe dayanışmanın, kardeşliğin, paylaşımın dili odu. Bu dil hiçbir zaman sömürünün, hiçbir zaman istismarın, kültür baskısının dili olmadı. Türkçe her zaman hoşgörünün, diyaloğun, uzlaşmanın, kaynaşmanın, yani kalbin, yani ruhun dili, gönül dili oldu. Türkçe kazandığı kelimelerle ortak bir medeniyetin de sesi, nefesi oldu. Kendi öz kelimeleriyle birlikte Arapça'dan, Farsça'dan, Latince'den batı dillerinden, Çinçe'den, Rusça'dan, Boşnakça'dan, Arnavutça'dan, Slav dillerinden aldığı kelimelerle herkesin adeta bir arı gibi kendi çiçeğini derleyeceği bir gül bahçesi, sevgi medeniyetinin lisanı oldu." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin dünyada sadece barışın diliyle konuştuğunu, dış politikasında da bu dili kullandığını söyleyen Başbakan Erdoğan, büyükelçilere, konsoloslara barış dilini kullanmalarını söylediklerini ve Türkiye'nin dünyada ihtiyaç sahiplerini bularak el uzattığını aktardı.

BAŞBAKAN'DAN ÖĞRENCİLERE: TÜRKİYE'NİN KARDEŞLİK MESAJINI ÜLKELERİNİZDE ANLATIN

Türkçe Olimpiyatları için gelen öğrencilerden bir ricası olduğunu aktaran Erdoğan, söylediklerini ülkelerine dönünce ailelerine, sınıf arkadaşlarına ve çevresindekilere iletmesini istedi. Erdoğan ardından şunları söyledi: "Bu söylediklerimi, ülkelerinize döndüğünüzde anne-babalarınıza iletmenizi rica ediyorum. Bunları ülkelerinize evlerinize döndüğünüzde sınıf arkadaşlarınıza, tüm aile fertlerinize iletmenizi sizlerden rica ediyorum. Bu gün misafiri olduğunuz bu ülke sizin ülkenizin kardeşidir. Bu aziz millet, sizin mensubu olduğunuz milletin dostudur, kardeşidir. Hiç kuşkunuz olmasın. Burada Türkiye'de bizim yüreğimiz ortak çarpıyor. Bu milletin kalbi tüm insanlıkla birlikte ritm tutuyor. Ankara ile birlikte şu İstanbul şehri sizin ülkelerinizin başkentlerinin kardeş şehridir. Bu şehir İstanbul Kudüs'ün kardeşidir. Bu şehir Beyrut'un kardeşidir. Bu şehir Saraybosna'nın, Üsküp, Berlin, Tiran'ın Kuala Lumpur, Mogadişu, Astana, Bakü, Lefkoşa'nın kardeşidir. Mekke ve Medine'nin kardeşidir. Bu şehir Bağdat'ın, Kahire, Tunus, Trablus, Şam, Halep, Hama, Humus'un kardeşidir."

Kimsenin derisine, rengine, diline, inancına, bakıp ayrımcılık yapmadıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, hiçbir ırkın, inancın, kültürün, diğerine tahakküm etmesine, baskı kurmasına asla razı olmayacaklarını ifade etti. Erdoğan, "Kendisinden olmayanları dışlayan, kendisi gibi düşünmeyenleri öteleyen, inanmayanları horlayan bir anlayışın biz asla ve asla yanında olmayız olamayız. Burada Türkiye'de nasıl ki 75 milyonu kardeş olarak görüyorsak, nasıl ki 75 milyon arasında ayrım yapmıyorsak yeryüzünde de 7 milyar arasında ayrım yapılmasını kabul edemeyiz. Bizim için esas olan özgürlük, barıştır, dayanışmadır, haktır hukuktur, adalettir. Milletin halkların arzu ve talepleri onların iradeleri onların tercihleri bizim için her şeyin üzerindedir. Değil mi ki; candır. Bizim için kutsaldır. İşte Türkçe böyle bir medeniyetin kültürün dilidir." ifadelerini kullandı.