20.05.2012 - 06:04
Okunma (1880)
Yorum (0)
Paylaş

Borsalar Neden Tedirgin?

Borsalar Neden Tedirgin?

 

Borsalar 2012 yılının ilk çeyreğinde önemli artışlar kaydetti. Ancak...

 

Ancak çözümü her geçen gün daha da zorlaşan AB krizi, yeni parasal genişleme için hâlâ bir karar verilememesi ve son 10 yılın lokomotifi Çin'in artık eskisi kadar yük taşımaması nisan ayından bu yana borsalarda önemli kayıpların yaşanmasına sebep oldu. Askerî gerilimlerin son 3 yıla oranla daha fazla artması da düşüşlerde etkili oluyor. Zaten uçurumun kenarında bulunan Yunanistan'da son yapılan seçimlerde, halkın bu krizi daha da derinleştiren kararı sonrası artık son noktaya gelindi. AB siyasi belirsizliklerin, yanlış yönetimlerin cezasını faturasını tüm dünyaya ödetmek istercesine piyasalarındaki çalkantılarla şubat ortasından bu yana piyasaları altüst etmiş durumda. AB para birimi Euro 1,26 seviyesine kadar geriledi. Uzun vadeli analizlerde daha da gerileyebileceği görülüyor. Bu durum geçen yıl başlarında ve en son 2008 sonu 2009 Mart aylarına da benzerlikler gösteriyor. Önce petrol fiyatları en üst seviyeye tırmanıyor daha sonra ekonomilerde tahribat yapıyor, sonrasında bütçe ve cari açıklar fırlıyor, notlar düşüyor ve piyasalar altüst oluyor. Sonra parasal genişleme kararı veriliyor ve sürpriz bir anda merkez bankaları ortaklaşa likidite müdahalesinde bulunuyor ve piyasalar dipten nefes alıyor. Yaşanan son dalgada yine Yunanistan başrolü oynuyor. Sanki Ortadoğu'ya yakın bir dostun müdahalesiyle ekonomik krizin göbeğinde olmasına rağmen bu ülkede siyasi birlik sağlatılamıyor. Sağlanması istenmiyor. Domino etkisi ile daha büyük olan İspanya da bu durumdan etkileniyor. İspanya'nın son tahvil ihalelerinde öncekilere oranla daha az katılımın olması ve daha yüksek fiyattan oluşan faizler ve not indirimleri, Avrupa piyasalarını son iki aydır derinden etkiliyor. İspanya borsası IBEX endeksi 2008 dünya krizinden bu yana en düşük seviyeleri de aşağı kırarak aynı Yunanistan ve İtalya gibi son 10 yılın en düşük düzeyine inmiş durumda.

 

Peki ya Türkiye'deki durum ne? Türkiye'nin, hiçbir Avrupa ülkesine benzemediği gibi ekonomik anlamda 2008-2009 Türkiye'sinden büyüme ve malî disiplin anlamında daha iyi durumda olduğu bile söylenebilir. Ayrıca siyasî atmosfer zaman zaman yükselse de kapatma davası gibi, internet muhtırası gibi etkenlerden çok uzak ve her zamankinden daha güçlü bir ekonomiye sahip, riskleri düşük aynı zamanda süreci daha iyi yönetebilen bir mekanizması mevcut.

 

Petrol fiyatları da düşüyor. Merkez Bankası Başkanı'nın hafta içinde yüreklere su serpen, içinde enflasyonun nisandaki zirve noktasından itibaren hızla aşağı düşeceği cari açıkta düzelmenin devam edeceği yönündeki açıklamaları ekonomi için oldukça iyi haberler. Ancak Borsa'nın tekrar yönünü yukarı çevirebilmesi için ekonominin iyi olması tek başına yeterli değil. Borsa'nın ocak ayı başında yabancı yatırımcıların birden artan ilgisi ile 49 bin puandan başlayan yükselişi mart ayı sonunda 63 bin puanda son bulmuştu. O tarihten itibaren kâr satışları devam etmiş, özellikle Avrupa'da nükseden kriz ile endeks 56 bin sınırına kadar gerilemiş durumda.

 

Teknik olarak 55 bin, 53 bin ve 49 bin puanlar daha önce test ettiğimiz ve sürecin devamı halinde yeniden görülebilecek seviyeler. Avrupa'da önlemler alınır, finans piyasaları yeniden desteklenmeye başlanırsa bu noktalara yakın alışlar gelebilir. Tersi durumda en kritik süreçlerden biri yaşanabilir. İlk çeyrek bilançoları geçen yıldan oldukça farklı geliyor. Genellikle geçen yıl iyi bilanço getiren şirketler, bu yılın ilk çeyreğinde daha kötü performanslar sergilerken zarar ya da düşük kâr getiren şirketler daha iyi konuma gelmiş durumda. Ancak iyi bilanço getiren şirketlerin bile Borsa'da düşüşe geçmesi oldukça enteresan. Ya Borsa'da sahiplik yeterince dengeli değil ya da geleceğe yönelik farklı endişeler mevcut. Sonuç olarak 2012'ye girerken piyasalar hangi psikolojideyse ilk çeyrekteki iyi performansın ardından yine aynı tedirgin ve belirsizlikle dolu bir sürece girmekte görünen bir ruh halinde yatırımcılar. Her yükseliş satışla değerlendiriliyor gibi bir görüntü hakim ama bu durumdan yine benzer bir şekilde piyasaların sıyrılabileceği de unutulmamalı. Borsamızda bilançoların sona ermesinin ardından hisse bazlı hareketler söz konusu olabilir. Endeksin yukarı dönmesi için yine bir dip oluşumu yaparak yüksek hacim ve para girişi ile direnç bölgesini yukarı kırması gerekiyor. Ayrıca yabancı yatırımcıların ocak ayındaki gibi net alımlarına dönmeleri ve Avrupa'nın tekrar toparlanma işareti vermesi veya parasal genişleme belirtileri tekrar yükseliş sinyali verebilir.

 

TL'deki kaybın sebebi küresel likidite sıkışması

 

Geçen yılın son işlem haftasında 1,92 lira seviyesini gören dolar/TL paritesi Merkez Bankası'nın sert müdahalesinin ardından 21 Şubat'a kadar 1,73 seviyelerine kadar gerilemişti. Uluslararası piyasalarda başta Yunanistan'daki siyasi belirsizliğin yanı sıra İspanya ve İtalya'nın önlemlerinin ekonomik büyümeyi desteklememesi Euro'nun dolar karşısında son ayların en düşük seviyesine, 1,26'ya kadar gerilemesine yol açtı. ABD Doları'nın aynı 2008 yılındaki gibi likiditesinin daralma göstermesi, diğer para birimleri karşısında da yükselmesine sebep oldu. Türk Lirası da Brezilya Reali ve Güney Afrika Randı'nın dolar karşısında erimesi sebebiyle bu para birimine karşı değer yitirdi. 2011 yılı sonunda da hemen hemen aynı görüntü yaşanmış. Euro/dolar 1,26'ya gerilemiş, diğer para birimleri de şimdiki kadar sert olmasa da dolar karşısında değer yitirmişti. Uzun vadeli perspektiften bakacak olursak dünya ekonomilerinin yeni şekil aldığı 2001 yılı başından bu yana ilk kez bu ölçüde değer yitiren Brezilya Reali'ndeki kayıplar biraz endişe verici. Lira sanki mecburen düşmüş gibi henüz panik durumu ortada yok. Ancak kriz derinleşir ve özellikle Euro Bölgesi'nde sıkıntılar devam eder ya da belirsizlik sürerse gelişmekte olan para birimleri likidite sıkıntıları ile zayıflamaya devam edebilir. Uzun vadede Avrupa Birliği'nin henüz sorunların çözümünü sağlamadığı, sadece pansuman önlemlerle zaman kazanmaya çalışması, para birimlerindeki bu oynaklığın önümüzdeki aylarda daha derinleşebileceği izlenimini veriyor. Dolar/TL paritesi 1,92-1,73 aralığında hareket edebilir. Euro/dolar paritesi, 1,26 desteğini koruması durumunda bu seviyelerde ya da yüzde 2-3 daha üstünde bir zirve yaparak tekrar yönünü aşağı çevirebilir. Ancak parite 1,20'ye doğru ivmelenirse daha yukarıları görebilir.

SELİM IŞIKLAR-ZAMAN

Keyword : Borsalar Neden Tedirgin? haberi , Borsalar Neden Tedirgin? oku , Borsalar Neden Tedirgin? konusu , Borsalar Neden Tedirgin? hakkında , Borsalar Neden Tedirgin? manşeti , Borsalar Neden Tedirgin? perde arkası , Borsalar Neden Tedirgin? olayı , Borsalar Neden Tedirgin? son dakika , Borsalar Neden Tedirgin?

Henüz Yorum Yok.
İlk Yorum Yapan Siz Olmak İstermisiniz.


(Güvenlik İçin Max:750 Karakter)
Kalan Karakter Sayısı





Öğretmenin Haber Kaynağı İletişim:ogretmendenhaber@hotmail.com