Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı Etmek İsteyenlere

Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı Etmek İsteyenlere

Yıllardır hükümetler tarafından geleneğe dönüştürülen “ölümü gösterip sıtmaya razı etme tavrı” tiyatrocuları kıskandıracak bir maharetle sergilenmeye devam ediyor. İlk olarak maliye bakanı bütçe rakamlarını zorlayacak bir rakamın mümkün olmayacağını söyleyerek memurların beklentilerini yüksek tutmamaları için ilk sinyali veriyor. Ardından hükümet tarafından basına komik rakamlar sızdırılarak kötü sonla ilgili tepkiler ölçülüyor. Bu ilk rakamlar o kadar düşük oluyor ki daha sonradan önerilecek her rakam bu rakamların üstünde oluyor. Resmi olarak önerilen ilk rakamsa asla düşünülen rakam olmuyor. Nihai olarak ise önerilen rakamın biraz daha üstüne çıkılarak memurlar aslında en başından beri karar verilen rakama ikna edilmiş oluyor. Yine aynı senaryo, yine aynı şark kurnazlığı.

Eşit işe eşit ücret kapsamında adaleti sağlamak adına yapılan düzenlemelerle zaten eğitimciler aleyhine var olan adaletsizliğin iyice artmasına her zamanki vakarı ve toplu görüşme masasına ötelediği umutlarıyla sessiz kalan eğitim çalışanları haklarını almak adına gerekli olan her adımı atmak konusunda kararlıdır. Yaptıkları toplu görüşmeler için bile diğer sendikalara üye olanlardan ve sendikasızlardan ücret talebinde bulunarak kasalarını doldurma telaşında olan yetkili sendikaların süreci bu noktaya taşıyan tepkisizliğinin bedeli ağır bir şekilde eğitim camiasına ödetilmeye çalışılmaktadır. Daha önceki basın açıklamamızda da ifade ettiğimiz gibi yetkili sendikanın hükümete olan yakınlığı eğitim çalışanları açısından bir zafiyet alanına dönüşmektedir. Eğitim çalışanlarının haklarını önceleyen bir muhalefet anlayışını bırakarak ideolojik bir körlüğün karanlığında yol bulmaya çalışan diğer sendikalar ise başı dik olmakla dik başlılık arasında farkı ayırt edemeyecek bir feraset yoksunluğu ile kabadayılığı bir maharet saymakta, eğitim çalışanlarının saygınlığını zedeleyecek tavırlar sergilemektedir.

Birlik Eğitim Sen olarak makul göremeyeceğimiz bu iki tavrın uzağında sendikal bir hareket olarak durmamız gereken yerde durmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda eğitim çalışanları adına gösterilecek olan her makul tavrın yanında olacağımızı ve kendi imkânlarımız ölçüsünde hükümet tarafından yazılan ve maharetle oynanan senaryoyu bozmak adına her türlü sendikal tavrı göstereceğimizi bildiririz. Unutulmamalıdır ki eğitim çalışanlarına verilen değer eğitime verilen değerin en temel göstergesidir. Artık birileri eğitim çalışanlarına rağmen eğitim politikalarının belirlenemeyeceğini ve eğitim faaliyetlerinin yürütülemeyeceğini öğrenmek zorundadır. Eğitime en fazla destek veren hükümet oldukları iddiasını dillendirenler bu uygulamalara devam ettikleri müddetçe bu iddialarının altında ezilmeye mahkûmdur. Birçok meslek grubunun özlük haklarını iyileştirmek adına çalışma yürütenler söz konusu olan eğitim çalışanları olunca bütçe imkânlarını bir mazeret olarak sunmakta bizlerin sabrını zorlamaktadır.

Yıllardır özlük haklarındaki sıkıntılara, milli eğitim yöneticilerin aşağılayan tavırlarına ve yap-boz tahtasına çevirdikleri eğitim politikalarından doğan zorluklara çocukları mesabesinde gördükleri öğrencilerine hiçbir şekilde yansıtmadan ve onlar için göğüs geren bizler, “ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye” çalışan bu zihniyete karşı tavrımızı net olarak ortaya koyacağız.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.