07.04.2012 - 03:58
Okunma (1702)
Yorum (0)
Paylaş

Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar?

Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar?

 

İnsanın eylemlerini, söylemlerini, fikrini, zikrini, hayallerini eğitiminden ve yaşantısından ayrı düşünmek neredeyse imkânsızdır.   Aslına bakarsanız, insan şahsiyetinin temelini oluşturan bu soyut kavramların oluşumu, eğitimle gerçekleşir. Aldığı eğitim ile insanı öğretenler inşa ederler.

 

İşleri insanların inşası olan öğretmenlerin gelişmiş batı ülkelerinde en ciddi eğitimlerden geçirilerek işe alınmaları, meslek içinde yetiştirilmeleri ve sonunda en yüksek maaşların ödenmesi de bu yüzdendir.

 

O nedenle öğretmenlerin mesleğe alınmadan önce cok ciddi bir yazılı sınavın yanında bir de psikolojik testlerden geçirilmesi, kişilik testlerine tabii tutulması, ücretli öğretmenler dahil çok ciddi bir eleme yapıldıktan sonra, göreve atanmaları hayati önem arz etmektedir.

 

“…Bir insan kaç ayar ise, eylemleri, söylemleri, hal hareket tavır ve davranışları, en önemlisi hayalleri de o ayardır. ”der bir düşünür.

 

Öyle ya…Teneke ayarında bir adamdan altın ayarında bir eylem, hareket söz, davranış beklemek hayaldir. Eğitim insanların hayallerini bile şekillendiren bir güç olduğuna göre iyi hayale ulaşmak da yine ancak iyi bir eğitimle mümkün kılınabilir.

 

Bu nedenle altın gibi değerli hayallere sahip bu hayallerini gerçekleştirme istek ve azmi içinde olanların eğitimlerine bir bakın eğitimlerinin kaliteleri ile hayallerinin eylem ve söylemlerinin hayalleri de doğru orantılıdır.

 

Toplumu inşa eden öğretmen ile aile işbirliği yaparak bir koordine sağlayabilirlerse ancak özlenen altın ayarlı nesil yetiştirilebilir. Bizim ülkemizdeki en önemli sorunlardan birisi belki en önemlisi eğitim davasına, milli eğitim davasına ailelerin monte edilememesidir.

 

Milli Eğitim Bakanlığı 2005y ılında müfredatı değiştirdiğinde şöyle bir ön kabulü vardı. Artık Türkiye eski Türkiye değil, insanlarımız eğitimli… Okuldan arta kalan zamanlarda aileler özellikle de anne babalar, çocukların eğitimlerine yani okula katkıda bulunurlar.

 

Böylece program tasarlandı. Program üç ayaktan oluşmakta ailelerin rolleri ve ağırlıkları artırıldı. Doğrusu da bu idi. Zira bir ilköğretim okulunda 6 ders saati eğitim yapılmakta, bu süre olarak 240 dakika yani toplam 4 saate karşılık gelmektedir.

 

Günün 24 saat olduğu gerçeğinden hareketle düşünüldüğünde günün geri kalan zamanının ailenin yanında geçiren çocuk için ailenin bilinç düzeyinin çocuk için önemini siz düşünün…

 

30 Mart 2012 tarihi itibarıyla eğitimde 4+4+4 sistemine geçildi. Yasa çıktı ve sistem yeniden bu yasaya göre şekillenecek. Tüm milletler eğitimi ve okulları milletin ebed müddet bekası için kilit noktalar olarak görür ve kilit noktaları emin ellere teslim etmek isterler.

 

Bu değişiklik geç kalmış bir değişikliktir. Sonuçta Milletin dediği olmuştur. Egemenlik kayıtsız ve şartsız millete aittir. Milletten gücünü almadan suni olarak bir rüzgar çıkartıp o rüzgarın gücü ile septedenler kendi yüzlerini kirletirler…Millet ile güreşmeye kimsenin gücü de yetmez.

 

İnsanlık ve eğitin tarihi, sistemlerin insana sahip olma istek ve bunu yerine getirmek için yapılan eylemlerinin tarihi ile doludur. Eylemler aslında hayallerin realize edilmiş, ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu edenle kim nasıl bir insan profili üretmek istiyorsa eğitim sisteminde değişikliklere gidiyor.

 

Çinli Lider Mao TZEDUNG :” Bir ülkenin öğretmenlerini beş yıl bana verin, o ülkeye istediğiniz rejimi yerleştireyim. ” derken, öğretmenin hayallerinin ve eylemlerinin gücünü ve hayallerinin ayarına vurgu yapar. Atatürk:”Öğretmenler, Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” diye öğretmenlere seslenirken, bu gerçeği ifade eder.

 

Rahmetli Necip Fazıl:

 

…”Akışta demetlenmiş büyük küçük kainat,

 

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat,

 

Her şey akar su , yıldız tarih, insan ve fikir,

 

Oluklar çift birinden nur akar birinden kir. ”

 

derken aslında eğitim sistemini düzenleme işi, olukların başına geçme ve o oluklardan bu memleketin topraklarına, insanlarının gönlüne, beynine zihnine ne akıtılacağına, nasıl , ne zaman ve ne kadar akıtılacağına karar verme isteğidir.

 

Bu makul ve haklı istektir. Devlet için ne kadar haklı makul bir istek ise vatandaş için de aynı derecede makul ve haklı bir istektir. Bırakın hangi anne babanın çocuğuna ne öğreteceğinize siz değil ;bizzat anne-baba karar versin. Bunu nerede ve ne zaman ve kim tarafından öğretileceğine de aileler karar versin.

 

Milli Eğitim Bakanlığını bir torna atelyesi gibi görenlerin ve statükonun devamından yana olanların bunlara itirazları elbette manidardır. Onların varlığı tekdüze insan yetiştiren seri üretim fabrikalarının varlığına bağladır. Renklere ve desenlere tahammül edemezler.

 

Su mecrasını er geç bulur ve bulmuştur. Geçen on beş yıl için bu on beş yıllın nesline yazık olmuştur.

 

Bu günün iktidarının bu ülkenin gençlerine öngördüğü eğitim 24 ayardır. Hayallerinin ayarı daha fazla olan ve bunları gerçekleştirmeye gücü ve imkanı olan varsa buyursun gelsin. .

 

Kantar Milletin maşeri vicdanı, sıkletinizi görelim…

 

Onların hayallerinin ayarlarının ölçüsünü de millet versin…

 

Abdulkadir YÜCE

 

Eğitim Yöneticisi

 

Keyword : Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar? haberi , Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar? oku , Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar? konusu , Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar? hakkında , Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar? manşeti , Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar? perde arkası , Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar? olayı , Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar? son dakika , Sizin Hayalleriniz Kaç Ayar?

Henüz Yorum Yok.
İlk Yorum Yapan Siz Olmak İstermisiniz.


(Güvenlik İçin Max:750 Karakter)
Kalan Karakter Sayısı





Öğretmenin Haber Kaynağı İletişim:ogretmendenhaber@hotmail.com