26.03.2012 - 22:52
Okunma (1541)
Yorum (0)
Paylaş

Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki

Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki

 

"Türk Eğitim Sen Ya Da Merdi Kıpti Sirkartin Söyler"

 

Kendi Medeniyet değerlerine yaslanarak sendikacılık yapan Eğitim Bir Sen için temel ilke, insanları ne rengi ne dili ne meşrebi ne de mezhebi sebebiyle kategorize etmeden özlük ve özgürlük odaklı bir mücadele vermektir. Etik kuralları zorlayan  durum varsa müdahale etmek ve herkes için aynı ortak faydayı talep etmekbizim sendikal duruşumuzun gereğidir.20 Mart 2012 tarihinde internet sitelerine yansıyan ve açıkça Eğitim Bir Sen’i ilzam eden Tür Eğitim Sen Şube Başkanın kastı aşan ve bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya iyi bir örnek olabilecek saptamalarına cevap verip vermeme hususunda epey tereddüt yaşadıK. Zira biliyorum ki cehaletle mücadelede galip olamazsınız. Ancak kimi izan ve vicdan sahiplerinin yanlış anlamalarının önüne geçmek için hadiseyi kendi zaviyemizden kamuoyu ile paylaşmak gerektiği kanaati bizi bu zaruri açıklamaya mecbur etti.

Bilenler hatırlayacaktır. Hz.Peygamber Beni Mustalik Kabilesine zekat memuru olarak  Velit b. Ukbe’yi görevlendirir. Bu zatla o kabile arasında Cahiliyye Dönemi'ne ait bir düşmanlık vardı. Kabile, onun geldiğini duyunca, Allah Teala'ya ve O'nun Peygamberi'ne ta'zimen Velid b. Ukbe'yi kabul ettiler. Onun haberini dilden dile uçurdular. Derken şeytan onların kendisini öldüreceklerini vesveseledi. Velid de onlardan korkup, aynı yoldan geriye Rasulullah (s.a.v.)'ın yanına döndü ve;

"O kavim be­ni öldürmeye kastetti ve zekâtlarını vermediler." Bunun üzerine Rasulullah (s.a.) onlarla savaşmaya karar verdi. Tam bu esnada Beni Mustalik'den bir heyet çıka geldi. Rasulullah'a (s.a.) şöyle dediler:

"Ya Rasulâllah! Biz senin elçinin geldiğini duyunca ona ikramda bulunmak ve zekâtımızı ver­mek ve onu karşılamak için çıktık. Hucurat Suresinde bu duruma atıfta bulunan ayet, bize açıkça şunu öğretmektedir. Bir haber geldiğinde o haberi ulaştıranın sözüyle yetinmeyerek işin doğrusunu araştırmak gerekir. Sayın Şube Başkanı diyor ki biz 2 Mart tarihi itibarıyla açılan MTSK Kursunun sözüm ona Türk Eğitim Sen’li üyelerinin ve şube başkanının kursiyer olarak bulunmasını  dikkate alarak kursun iptalini istemişiz. Oturup İlçe Milli eğitim Müdürü ve Şube Müdürü ile birlikte kursiyerlerin sendikaların incelemişiz. Sayın Şube Başkanı yalanın kuyruklusu üzerinden yorum yapacağına medeni cesaret örneği göstererek bizi arayıp konunun bir de bizim tarafımızdan dinleseydi. Bu süreçte ilgili Şube Müdürü ile yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmamasına ve iddia edildiği gibi bir diyaloğu Şube Başkanı olarak ne tanığı ne de uygulayıcısı olmamama karşın merdi kıpti sirkatin söyler hesabı kendi zımni itiraflarından “biz bu kursu kendi çıkarlarımıza alet ettik.” mi denmek isteniyor. Şişli’de açılan bir kursa Beşiktaş’ta çalışan birisi olarak katılmanın okumasının nasıl olacağını hesap etmeyecek kadar siyaset yoksunu iseniz söylenebilecek bir sözümüz yoktur. Doğrudur yürürlüğü kaldırılan bir genelge var ve duyuru şartı bu genelgede açıkça ifade ediliyor. Yeni durumda bu(duyuru yapılma zorunluluğu) açıkça istenmiyorsa İl MEM neden konuyla ilgili Bakanlık’tan  görüş isteme ihtiyacı hissediyor.Biz açıkça şunu söylüyoruz, çalışanların tamamını ilgilendiren fayda odaklı durumlarda herkese ve her kesime açık bir uygulama esastır. Kaldı ki biz kursun iptalini değil herkese duyurunun yapılarak genişletilmesini istedik. Tamamı kendi üyelerimizden olsa dahi yapacağımız yine aynısı olacaktı. Biz insanlara iyiliği tavsiye edip kendisini unutanlardan olmayı erdemli insan olmanın önünde bir engel olduğunu bilenlerdeniz. Kurdun puslu havayı sevmesi gibi buradan sendikal menfaat elde etmek için  “kendi üyeleriniz olan ve kendinizden görmediğiniz arkadaşlarınız” ifadeleriyle  bizi kendi üyelerimizle birbirimize düşüreceğinizi hesaplıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Bir zamanlar Genel Merkez yöneticiniz olan Sayın KIZIKLI’ nın   kurduğu cümleler hala zihinlerdeki tazeliğini koruyorken adeta bir “kıraathane müçtehidi” edasıyla ahkam kesmeniz hiçte inandırıcı değil. Bugün üzerinden politika yapmak istediğiniz bu ülkeye sevdalı arkadaşlarımızla aramızı açmaya gücünüz yetmeyecektir.

Biz isimler ve kesimler üzerinden söz söylemenin, sözü söyleyeni küçülttüğünü gayet iyi biliyoruz. İsimler üzerinden cümle kurmanın küçük adamların işi olduğunu da biliyoruz. Ayrıca Türk Eğitim Sen Sayın Şube Başkanı “Şişli İlçe Milli Eğitimi Eğitim Bir Sen mi Yönetiyor?” derken “Şişli İlçe Milli Eğitimi biz yönetmek istiyoruz” mu? demek istiyor. Bu idrak eski alışkanlıklarla yetkili oldukları ve arkasına yaslanıp bizzat arka bahçesi oldukları siyasi partinin bakanlarının makam araçlarında üye formları taşıdıkları dönemleri hatırlayarak bürokratlara emir verdikleri zamanların özlemi midir?

Biz herkesin kendi işini yapması gerektiğini ve işimizin sendikacılık olduğunu bilerek adım atıyoruz. Her şeyden önce bu yakıştırmanın İlçe Milli Eğitim Müdürüne hakaret olduğunu anımsatmak isteriz. Bu arada bizi “kolay zaman adamlığı” ile suçlayan eski şube başkanlarının adıyla yorum yapan arkadaş-ki öyle olmasını ümit ediyorum-şunu bilsin ki, biz o vakitlerde sizin gibi göğsünü gere gere sadece Cuma namazına değil vakit namazlarına da gidiyorduk..

 

İdris ŞEKERCİ

Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı

Keyword : Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki haberi , Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki oku , Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki konusu , Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki hakkında , Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki manşeti , Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki perde arkası , Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki olayı , Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki son dakika , Eğitim Bir Sen den Türk Eğitim Sen' e Sert Tepki

Henüz Yorum Yok.
İlk Yorum Yapan Siz Olmak İstermisiniz.


(Güvenlik İçin Max:750 Karakter)
Kalan Karakter Sayısı





Öğretmenin Haber Kaynağı İletişim:ogretmendenhaber@hotmail.com