Memura Siyaset Hakkı Verilmelidir!

Memura Siyaset Hakkı Verilmelidir!

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, öğretmenlere, eğitim çalışanlarına ve memurlara siyaset  hakkı verilmesi için siyasi parti liderlerine çağrıda bulundu.

Kamuda işçilere tanındığı gibi memurlara da siyaset hakkının verilmesi gerektiğini söyleyen Gürkan Avcı, “Katılımcı, çoğulcu ve gelişmiş Türk siyaseti için memurlara siyaset hakkının verilmesi elzemdir. Bütün gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar ve İLO normları bu istikamettedir. Türkiye memurlara bu hakkı tanımada çok geç kaldı. Bu ayıptan yeni Anayasayla birlikte kurtulmalıyız” dedi.

AB ve OECD ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin tamamına yakınında öğretmenlere, doktorlara, mühendislere, kamu çalışanlarına aktif siyaset hakkı tanındığını, Türkiye’de ise memurların seçimden seçime sandığa gitmek şeklinde pasif bir konuma sahip olduklarını söyleyen Gürkan Avcı, “Türkiye’de sendikacılık bu nedenle gelişemiyor ve ideolojik olmaktan kurtulamıyor. Kimi gruplar sendika görüntüsü altında siyaset yapmaya devam ediyor. Aksi halde memur sendikacılığı siyasetin gölgesinden kurtulamayacaktır. Sendikaların siyaset yerine asli görevleriyle ilgilenmesi için bu hakkın verilmesi gerekir” dedi.

Önemli eleştirilere ve ciddi yozlaşma iddialarına muhatap olan siyaset kurumunun seçmen kitlesine tamamen açılması gerektiğini ve memurlara siyaset hakkı verilmesi halinde siyasetin daha donanımlı, birikimli, kültürlü ve aydın grupların katılımına tanık olacağını söyleyen Gürkan Avcı, “Özellikle taşrada siyaset esnafın, manavın, kasabın, terzinin iştigal alanı olarak sınırlanmaktadır. Kamu çalışanlarına yönetime katılma ile siyaset yapma hakkının verilmesi durumunda Türk siyaseti sınıf atlayacaktır” dedi.

“Maalesef siyasi partilerimiz de bu konuda pek istekli görünmüyorlar ve yıllardır dillendirdiğimiz bu talebi parti programlarına dahi koymuyorlar. Siyasi partilerimizi memurlara siyaset  hakkı tanınması yönünde açık vaatlerde bulunmaya çağırıyoruz” şeklinde konuşan Avcı;

Gençlik ve kadınlar başta olmak üzere kimi halk kesimleri apolitik olarak görülüyor, küçümseniyor ve suçlanıyor. Çünkü halk katmanlarının siyasetten uzaklaştığı, magazinel, konformist bir kültüre büründüğü düşünülüyor. Fakat öte yandan siyaset  yozlaşmakta, çilesiz, davasız, meselesiz politikacıların geçim yolu ve kavga sahası haline dönüşmektedir. Türkiye’de siyaset kendi çarkında, aynı kişiler etrafında dönüp, duruyor. Sade vatandaş siyaseti gerçekten korkulması, uzak durulması, çekinilmesi gereken bir kavram olarak görüyor. 3 milyona yakın kamu görevlisinin olmadığı bir siyaset kurumu daha adil, daha nitelikli, daha özgür mü olur? Demokratik bir çalışma hayatını, demokratik bir Türkiye’yi, daha özgür bireyi, daha güçlü bir kamu hizmetini istiyoruz. DES olarak çalışma hayatının standartlarını yükselterek Türkiye’nin dünyanın eğitim, bilim, teknoloji ve kültür üssü olmasını istiyoruz. Demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin beşiği olmasını istiyoruz, dedi.

Demokrat Eğitimciler Sendikası