11.03.2012 - 12:50
Okunma (2067)
Yorum (0)
Paylaş

İlksan'dan Açıklama

İlksan'dan Açıklama

 

İLKSAN YÖNETİM KURULUNUN, EĞİTİMBİRSEN'İN İLKSAN İLE İLGİLİ İDDİALARINA YÖNELİK BASIN AÇIKLAMASI...

 

İLKSAN HAKKINDA BAZI KİŞİ VE KURULUŞLARCA İLERİ SÜRÜLEN HAKSIZ İSNAT, İFTİRA VE SUÇ TASNİİ NİTELİĞİNDEKİ İDDİALARA İLİŞKİN CEVABÎ AÇIKLAMA METNİ:

 

İLKSAN hakkında, bazı kişi ve kuruluşlarca, 2012 Nisan ayında yapılacak İLKSAN İlçe Temsilcileri seçimlerini hedefleyen haksız isnat, iftira ve suç tasnii niteliğindeki iddialarına ilişkin açıklamalar aşağıda maddeler halinde bilgilerinize sunulmuştur:

 

İDDİA 1- a) Sandık yöneticilerinin hatalı kararı ile sandık binasında uygunsuz davranışta bulunan gece bekçisine ödenen tazminat konusu:

 

Bahsedilen olay 2005 yılında vuku bulmuş olup, kamuoyuna yeni bir olaymış gibi lansedilmektedir.

 

7 yıl önce olan bir mevzu yeni bir durum gibi gündeme taşınmakta ve kurumsal itibar zedelenmeye çalışılmaktadır.

 

İLKSAN tarafından; söz konusu olaya karışan personel hakkında derhal kurumsal boyutta kanuni işlem yapılarak iş akdi tazminat ödemeksizin sonlandırılmıştır. Ancak; Hukuk Devletinin bir gereği olarak; ilgili kişi tarafından İLKSAN ın yaptığı yasal iş ve işlemlerle ilgili yargı mercilerine başvurulmuş ve yapılan yargılama sonucunda; dava sandık binasında uygunsuz davranışta bulunduğu iddia edilen gece bekçisi lehine sonuçlanmış, bu suretle İLKSAN Genel Müdürlüğü tarafından, Mahkemenin nihai kararı uygulanmış, mahkeme kararı doğrultusunda bahsi geçen gece bekçisinin mali hakları ödenmiştir.

 

Münferit olarak bir personel tarafından gerçekleşen eyleme dönük olarak, mevcut yönetimin ve genel müdürlüğün hiçbir dahili ve sorumluluğu olmayan ve önceki yönetimlerce de yasal gerekleri yerine getirilen mezkur konuda yapılması gereken başka bir idari işlem olduğu yönünde bir hukuki bilgiye İLKSAN Yönetimi ve Hukukçuları tarafından ulaşılamamış olup, bu hususta; hukuki ve idari açıdan başka bir işlem tesisi de mümkün bulunmamaktadır.

 

Millî Eğitim Bakanlığı da dahil tüm kamu ve özel kurum ve kuruluşlarda, sendikalarda vb. tüm örgütlerde görev ifa eden personel içerisinde çeşitli eylemelerde bulunan kişi-personele rastlanılmakla birlikte; bu hususlarda önemli olanın hukuk devleti ilkesinin gereği olan iş ve işlemlerin tesis edilmesi gerekliliğidir. Bu gerekleri yerine getiren İLKSAN Yönetiminin mahkeme kararını uygulamasını eleştirmek ise; ancak temel hak ve hürriyetlerin korunamadığı polis devletlerinde olabilecek davranış şekilleri ile ifade edilebilir.

 

b) 2003 Yılında 11 milyon değer biçilen Ankara Yenikent’teki 250 bin metrekarelik İLKSAN arsasının, 2004 yılında 6 milyon TL.na satılarak, İLKSAN’ın 5.000.-TL. zarara uğratıldığı, 2788 konuttan 1.825 konutun satılamaması, satılamayan bu konutların faturasının İLKSAN’a kesilmesi şeklindeki bu kadar da olmaz, pes doğrusu dedirtecek, akla, mantığa ve vicdana sığmayan bir iddia:

 

Bu arsa için 11.000.000,00 TL değer biçildiği bilgisi, eksik bir bilgi olup, mezkur arsanın değer tespiti için İLKSAN tarafından mahkeme de dahil olmak üzere 8 değişik firma ve kuruluşa ekspertiz çalışması yaptırılmış ve sonucunda da değer tespiti yapılan raporlar düzenlenmiştir. Bu raporların her birinde değişik tutarlarda tespitler mevcut olup, bunların ortalamasına yakın bir değer esas alınarak TOKİ ile sözleşme yapılmış, kurum herhangi bir zarara uğratılmamıştır. İstenildiği takdirde bu ekspertiz raporları ilgililere bilgi edinmek maksatlı olarak verilebilir.

 

İLKSAN tarafından satılamayan 1.825 konutta bulunmamaktadır. Tek bir konut dahi İLKSAN’ a fatura edilmemiştir. 2005 Yılı Faaliyet Raporunun 10 uncu sayfasında bu bilgi mevcuttur. Toplam 9 kampanyada, 08.03.2006 tarihi itibariyle 2.788 konutun tamamı satılmıştır.

 

Ayrıca; TOKİ ile yapılan sözleşmelerde; İLKSAN adına Yönetim Kurulu Başkanının imzası mevcutken, TOKİ adına Başkan Vekili olarak halen Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan BAYRAKTAR’ ın (arsanın değeri de belirlenirken de yapılan toplantılarda dahil) imzası bulunmaktadır. Onur Tanığı olarak da Millî Eğitim Eski Bakanı Halen Milletvekili-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK’ in imzası da yer almaktadır. Millî Eğitim Bakanlığının İlgili Müsteşar Yardımcısının da onayı/imzası mevcuttur.

 

Topluma mal olmuş, dürüstlükleri, yöneticilikleri ve başarıları ile herkesin takdirini kazanmış, hala siyaset gündemindeki yerini koruyan iki siyaset adamının da sorumluluk alarak İLKSAN ile birlikte yürüttükleri ortak projeyle ilgili ileri sürülen iddialar, haksız isnat ve iftira, suç tasnii niteliğindedir.

 

Ayrıca; söz konusu iddianın, ortak hukuki ve sosyal sorumluluk alınarak birlikte yürütülen proje ile ilgili sadece İLKSAN Yönetimi hakkında ileri sürülmesi de kabul edilebilir değildir.

 

Bu bilgiler ışığında; söz konusu iddianın arkasında duran kişi ve kuruluşlar eğer hala iddialarında ısrarlı iseler; aynı iddiaları; ortak konut projesinde taraf olan yukarıda adları ve unvanları zikredilen TOKİ adına Başkan Vekili olarak halen Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan BAYRAKTAR ve Onur Tanığı olarak da Millî Eğitim Eski Bakanı Halen Milletvekili-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK hakkında da ileri sürmeleri gerekmektedir. Ancak iddia sahiplerinin fiilen, siyaseten ve her yönden bu iddiayı gerçek dahi olsa adı geçenler hakkında ileri sürebilmeleri mümkün görülmemektedir. Çünkü söz konusu iddiaların amacı, iddiaların doğruluğu ve/veya kimler tarafından gerçekleştirildiğinden ziyade, İLKSAN’ ı hukuk dışı yollarla karalamak suretiyle yaklaşan seçimlerde istenilen sonuçları elde etmekten ibarettir. İstenildiği takdirde bu protokoller ilgililere bilgi edinmek maksatlı olarak verilebilir.

 

Bu itibarla; söz konusu iddia haksız, mesnetsiz ve gerçek dışı olup, iftira ve suç tasnii niteliğindedir. Bahsi geçen iş ve işlemler, yasal düzenlemelerde yer alan görev, yetki ve sorumluluklar dahilinde tam ve eksiksiz, objektif, tarafsız, hukuki ve yasal dayanaklara bağlı olarak gerçekleştirilmiştir.

 

c) Kızılay Karanfil Sokak’ta yaşanan bar olayı:

 

İLKSAN’ın Karanfil Sokakta bulunan otelinin kiracısı, 6 yıl önce bodrum katı düzenleyerek disko haline getirmiştir. Olayın basına bar olayı olarak yansıması üzerine İLKSAN; kiracısına, oteli kira sözleşmesinde belirlenen şartlara göre işletmediğinden dolayı tahliye etmesi için ihtarname çekmiş ve hemen akabinde de tahliye davası açmıştır. Ancak; dava kiracı lehine sonuçlanmış olup, buna rağmen disko kapatılmış ve otelin kira sözleşmesinde belirlenen şartlara göre işletilmesine devam edilmiştir. Bununla ilgili olarak hukuki yollardan başka yapılması gereken herhangi bir işlem de bulunmamaktadır.

 

d) 2005 yılında Denetleme Kurulunca hazırlanan raporda, DE-HA A.Ş.’nin zarar ettiği, kapatılması gerektiği ve Muhasebe kayıtları ile oynandığı iddiası:

 

DE-HA A.Ş.’ nin; 2009 Yılına kadar yapmış olduğu yatırım ve iyileştirme harcamalarına karşılık, kanunen ayrılması gereken amortisman karşılıkları ve Turizm sektöründe yaşanan mevsimsel olumsuzluklar nedeniyle şirketin zarar ettiği bir gerçektir. Ancak; her olumsuzluğun bir anda düzeltilmesi mümkün olmamakta ve zamana ihtiyaç duyulmaktadır. İLKSAN olarak; bu olumsuzluklar ve turizm sektöründe yaşanan mevsimsel dalgalanmalar masaya yatırılmış, her biri üzerinde alınacak tedbirler tartışılmış, şirket yeniden rehabilite edilmiş, yönetim kadrosu yeniden oluşturulmuş ve şirket kâr eder hale getirilmiştir.

 

2010 Yılı itibariyle DE-HA A.Ş.; Ananas Otelden, DEHA Otelden ve AD TUR’dan toplam 1.201.771,00 TL. kâr elde etmiş, bu kârdan, 318.591.00.-TL. amortisman ayırmış (bu da aktif olarak değerlendirilir), İLKSAN’ a 558.755,00 TL. kira bedeli ödemiş ve 324.425.00.-TL.’da kasasında kalmıştır.

2011 Yılı itibariyle DE-HA A.Ş.; Ananas Otelden, DEHA Otelden ve AD Tur’dan toplam 1.853.776.00.-TL. kâr elde etmiştir.

 

 

Şirkete bağlı; Ananas Hotel ile ilgili 2009, 2010 ve 2011 Yılları Kâr Tutarları aşağıdaki Tablo/Grafiklerde gösterilmiştir:

 

 

 

2009 (TL)

2010 (TL)

2011 (TL)

KÂR

147.979,71

394.920,09

809.164,64

 

 

Buna göre;

2011 yılında sezon sonu itibariyle dönem net kârının 809.164,64 TL,00 TL olduğu, bu tutara İlksan Genel Müdürlüğüne ödenen kira + KDV bedeli olan 824.912,04 TL eklendiğinde; İlksan ve De-Ha A.Ş. nezdinde; Alanya Ananas Hotelin 1.634.076,68 TL katma değer oluşturduğu görülmektedir

 

 

Şirkete bağlı; Deha Hotel 2009, 2010 ve 2011 Yılları Kâr Tutarları da Aşağıdaki Tablo/Grafiklerde Gösterilmiştir:

 

 

2009 (TL)

2010 (TL)

2011 (TL)

KÂR

5.158,84

244.616,51

298.417,29

 

 

 

 

Bu itibarla; her yıl artan oranda kâr eden işletmelerin halen zarar ettiğini söylemek, haksız isnat ve iftira hatta suç tasniidir.

 

Şirketlerin muhasebe kayıtları ile oynandığı iddiası ile ilgili kurum nezdinde herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır.

 

Sadece; 2006 yılı Denetleme Kurulu Faaliyet Raporunda; Yeminli Mali Müşavir Raporuna dayalı olarak belirtilen; “Genel merkezin yapmış olduğu yanlış muhasebe kaydı, 2004 yılı dönem kârının 88.254,43 YTL fazla gözükmesine neden olmuştur. 2005–2006 dönemlerine ait kira gelirinin 2006 dönemine ait olan kısmı 2005 yılının geliri gibi göz önüne alınarak muhasebe kaydı yapılmış ve dönem kârına ilave edilmiştir. Kira gelirlerinden 2005 yılına ait olan kısmı gelir hesaplarına aktarılıp dönem kârının hesabında dikkate alınmalı, 2006 yılına ait olan kısmın da pasif hesaba alınarak izlenmesi gerekmektedir. 2004 yılında olduğu gibi 2005 yılında da yapılan bu hata 2005 yılı dönem kârının 75.391,12 YTL fazla gözükmesine neden olmuştur.” Değerlendirmesinde bulunulduğu, buna göre de gerekli düzeltmenin gerek Denetleme Kurulu Gerekse YMM tarafından yapıldığı, bu hususta suç teşkil eden herhangi bir durumun da mevcut olmadığı, ayrıca; şirket gelir-gider evrakının; Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı-İlgili Vergi Dairesi Müdürlüğünce alınarak incelendiği ve yapılan inceleme sonrasında; incelemeye esas evrakın incelemeye ve gereğine ilişkin bir işlem tesisine yer olmadığı belirtilerek, şirket genel merkezine iadesinin sağlandığı anlaşılmıştır.

 

Öte yandan; böyle bir tespit var ise; tespit sahibi tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Zira 7 yıldır suç duyurusunda bulunulmamış olduğu da gözetildiğinde; üyelerimiz nezdinde böyle bir iddianın gerçeği yansıtmadığı da kolaylıkla anlaşılabilecektir.

 

İDDİA 2- Pendik arsasının değerinin nasıl milyarlar ile ifade edildiği, çöplüğe çevrilmiş arazinin değerinin nasıl bu kadar arttığı ve buna benzer ifadelerin yer aldığı iddialar (sadeleştirerek ve anlaşılır bir şekilde açıklandığı);

 

Bahsi geçen araziler üzerinde henüz imar çalışması tamamlanmadığından, tapuda çiftlik arazisi olarak gözükmektedir.

 

Buna göre; İstanbul İli Pendik İlçesi 1. Bölge Kurtdoğmuş Köyü Sefer Usta Mevkiide İLKSAN adına; 1053 parsel no’ sunda bulunan 73.822 m2’lik tarla; 1051 parsel no’ sunda bulunan 529.368 m2’lik tarla; 1055 parsel no’ sunda bulunan 662.220 m2’lik tarla; 1035 parsel no’ sunda bulunan 1.475.843 m2’lik tarla olmak üzere toplam 2.741.253 m2’ lik tarlaların yer aldığı; İstanbul İli Pendik İlçesi 1. Bölge Kurtdoğmuş Köyü Sefer Usta Mevkiide İLKSAN adına; 1053 parsel no’ sunda bulunan 73.822 m2’lik tarla üzerinde İSKİ Genel Müdürlüğünce Kamulaştırma Kararı alındığı, bu nedenle istimlak şerhinin tapu sicil nezdinde yer aldığı, 1035 parsel no’ lu taşınmazın ise Su Havzaları Yönetmeliği uyarınca; mutlak koruma alanında bulunduğu, İstanbul Pendik 1. Bölge TSM Kurddoğmuş Köyü Seferusta Mevkii’ de 1035 no’ lu bu parselin 1.475.843 m2 ve hisseli olduğu, 1384/2400’ lik hissenin İLKSAN’ a, 761/2400’ lük hissenin ve 325/2400 hissenin iki gerçek kişiye ait olduğu; süreç içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Tarım İl Müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlarla arazinin değerlendirilmesi için yazışmaların yapıldığı, çalışmaların halen devam ettiği; Pendik Arazisinin 22/02/2010 tarihli Gayrimenkul Değerleme Raporunda piyasa değerinin 19.780.000,00 TL olduğunun belirlendiği; bu rapora karşın; sadece 1035 no’ lu parsele mahkemece oluşturulan bilirkişi tarafından; m2 birim fiyatının 67,12 TL x 1314/2400-743.337,66 m2=49.892.823,73 TL olarak değer biçildiği, İLKSAN tarafından itiraz yoluna başvurularak yeni bilirkişi oluşturulmasının sağlandığı ve bu suretle bilirkişi tarafından belirlenen yeni m2 birim fiyatının daha yüksek belirlenmekte olduğu bilgisine de erişildiği; İstanbul Pendik’ te yer alan diğer parsellerdeki arazilerin yüzölçümünün daha fazla olduğu gözetildiğinde ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yürütülen 1/5000 ölçekli Kurtdoğmuş Köyünü de kapsayan nazım imar planı çalışmalarının sona ermesinde; değerinin oldukça artacağı;

 

Aydın İli Didim (Yenihisar) İlçesi Saplıada Mevkiide İLKSAN adına 19/03/1993 tarih ve 878 Yevmiye no’ lu Tapu Senetleri ile tescilli Yolaterk-ifrazlı 157-182 arasındaki Ada no’ ları, 1,2,3,5,6,7 (305) parsel no’ larında bulunan toplam 321.307,16 m2’lik tarlalar ile ilgili olarak; Akbük Belediyesi ile kurulan yakın işbirliği sayesinde arazi üzerinde imar çalışmalarının tamamlandığı,  üzerinde yapılması düşünülen projeler konusunda firmalardan gelen taleplerin değerlendirildiği, İLKSAN’ a en yüksek getiriyi sağlayacak proje üzerinde mutabakata varılması halinde karar verileceği, Konuya ilişkin fizibil çalışmaların sürdürüldüğü;

 

 

Balıkesir Burhaniye arsalarının ise; İLKSAN’ ın ısrarlı takip ve çalışmaları neticesinde; Konut alanından Turistik tesis alanına dönüştürüldüğü, 16.001, m2 olan iki paftanın, iki adanın birleştirilmesi ile 19.633 m2’ ye çıkarıldığı ve 3.632 m2’ lik ek inşaat alanının kazandırıldığı, İLKSAN’ a ait bu arsa/tarlanın; imar planı değişiklikleri ile 59.043 m2’ lik alanda; 17.670 m2 inşaat yapılabilmesinin sağlandığı; arsalar üzerindeki çalışmaların halen devam ettiği;

 

Hususları gerçekleri yansıtmakta olup, bunun dışındaki bütün bilgi ve iddialar İLKSAN’ ın son 6 yıllık çalışmaları dışındadır.  Uzun yıllar önceki olumsuzluklar üzerinden İLKSAN kurumsal olarak yıpratılmaya çalışılmaktadır.

 

Özellikle son yıllarda kurumumuzda yapılan çalışmalar ile ilkeli ve fedakarca yapılan uğraşlar ilerleyen zaman içinde İLKSAN’ı layık olduğu yere taşıyacaktır. Yapılan her çalışma açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Üyelerimiz ve kamu oyunun öncelikle web sayfalarımızı ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında düzenlenen faaliyet raporlarımız incelenmeli ve irdelenmelidir. Karlılık oranının nereden nereye geldiği; ikrazat tutarlarının hangi aşamaya ulaştığı; DE-HA AŞ’nin karlılık oranının ne düzeyde olduğu ve özellikle bölgesel turizmde sektörel bir kredibilitesinin olduğu görülecektir. Gerekli inceleme yapıldığında malum iftiracıların mumunu yatsıdan önce söndürmeniz kaçınılmaz olacaktır.

 

İDDİA 3- Yolsuzluk 1996 öncesinde yapılan araba kampanyalarında yaşanmış, yoksa mevcut yönetimin Fransız Peugeot markası ile yaptığı araba kampanyası benzer bir düşüncenin ürünü mü?

 

1996 Yılında yapılan kampanya da bazı olumsuzluklar yaşanmış, bu olumsuzluğu yaşatanlar mahkemelerde yargılanmış, ceza davaları sonuçlanmış ve sorumlular hakkında hapis cezaları verilmiş ve bu cezalar infaz edilmiştir.

 

İLKSAN tarafından kurum menfaatleri gözetilerek tüm yasal iş ve işlemler gerçekleştirilmiş ve sorumlulara hukuk davaları açılmış, bir kısmı ilk derece mahkemesi nezdinde sonuçlanmış, ilk derece mahkemesinde sonuçlanan davalarla icra-i takibata geçilmiş, ilgililer tarafından temyiz yoluna başvurulmuş ve halen diğer davalar sonuçlanmamıştır. Yargı mercilerinin vereceği kararlara göre iş ve işlemler tesis edilecektir.

 

2011 yılında gerçekleştirilen; Peugeot kampanyasında ise hiçbir olumsuzluk yaşanmamış, yüzlerce üye araçlarını belirlenen günde kampanyalı fiyatlardan 4000-6000.-TL. daha ucuza teslim almışlar ve İLKSAN’ a 20 yıl boyunca ödedikleri toplam aidat kadar bu kampanya ile menfaat sağlamışlardır. İLKSAN olarak da bu kampanyadan yaklaşık olarak; 117.000,00 TL gelir elde edilmiştir.

 

Ancak; Fransa ile Ermeni meselesinde yaşanan olumsuzlukları protesto etmek amacıyla, bu kampanya tasarının Fransız Senatosunda kabul edilmesi ile ilgili firma tarafından şirketlerinin KARSAN olduğu ve Türk firması olduklarını belirtmelerine rağmen durdurulmuştur.

 

İlgili kurum ve şahıslar tarafından İLKSAN’ a galericilik yapıyor denilmiş ise de, İLKSAN tarafından SAVAP’ a bağlı diğer sandık ve vakıfların da yaptığı gibi yine yeni araba kampanyaları başlatmak üzere çalışmalar yürütülecektir ve yürütülmektedir. Bu husustaki yeni çalışmalar da tamamlanmak üzeredir.

 

Çok kısa bir zaman içerisinde yeni marka ve model ile kampanyaya devam edilecek olup, bu husustaki ayrıntılı bilgiler ilerleyen günlerde kamuoyu ile de paylaşılacaktır.

 

İDDİA 4- İLKSAN Yönetim Kurulu 7 kişiden oluşmaktadır. Bu yedi kişiden üçü üyeler arasından seçilen delegelerden, dördü ise MEB bürokratları arasından seçilir. Denetleme Kurulu ise 3 kişiden oluşur. Bu üç kişiden biri delegeler arasından, ikisi de Bakanlık tarafından önerilen kişiler arasından seçilir. Buradan anlamamız gereken, Milli Eğitim Bakanlığı İLKSAN yönetiminde hâkimdir. Milli Eğitim Bakanlığı yöneticilerinin İLKSAN’a hâkimiyeti, ayda bir kuruma gidip imza atmak mıdır? İLKSAN iyi yönetilmiş ise ve yönetimin başarısı varsa Bakanlık bürokratlarından neden rahatsızlar? şeklindeki iddia:

 

Bu iddiada, Yönetim Kurulunun ‘Resmi Gazetede Yayımlanarak yürürlüğe giren ve yürütmesi de Millî Eğitim Bakanına verilmiş Ana Statüdeki’ mevcut yapısı tarif edilmiştir.

 

Yönetimdeki başarı ve başarısızlık tüm yönleriyle Yönetim ve Denetim Kurulları ile Genel Müdürlük personeline aittir. Uzun zamandır, uyum içerisinde çalışılan personel ve üyelerle birlikte kararlar alınmaktadır. Yönetim Kurulu üyeleri Ana Statüde yer alan hükümler doğrultusunda toplantılara katılmakta, gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yapmakta ve gerekli kararları almaktadır. Herkes kendi özgür irade ve tavrını ortaya koymaktadır.

Mevcut Kanun ve Ana Statü yürürlükte kaldığı ve TBMM, Bakanlar Kurulu ile Bakanlık tarafından değiştirilmediği sürece, “İLKSAN yönetimi, seçilmiş delegelerden oluşturulsun, Bakanlık vesayetinden kurtulalım” şeklinde bir değişikliğe gidilmesi hukuken mümkün değildir.

 

 

İDDİA 5- Üyeler İLKSAN kapatılsın derse, Türk Eğitim-Sen’de İLKSAN kapatılsın der. Öyle ise İLKSAN Genel Kurulunda “İLKSAN’ın geleceği üyelere sorulsun” şeklinde önerge verildiğinde, Türk Eğitim-Sen’li delegeler neden karşı oy kullandılar iddiası:

 

İLKSAN Kayıtlarının incelenmesinde;

 

28-29 Nisan 2011 tarihinde yapılan 6. Dönem 3. Olağan Temsilciler Kurulunda, “İLKSAN üyeliğinin isteğe bağlı hale getirilmesi” konusunda, Sandığın Mali Aktüeryasının yapılarak, çıkacak Mali durum raporuna göre karar alınması için, konunun bir sonraki Genel Kurulda görüşülmesini içeren önergenin, Türk Eğitim-Sen’li 8 delege tarafından verildiği, 105 kabul ve 55 red oyu ile önerge oy çokluğu ile kabul edildiği görülmüştür. Temsilciler Kurulunda halen 142 delegenin Türk Eğitim Sen, 52 Delegenin Eğitim Sen, 26 Delegenin de Eğitim Bir Sen’ e üye delegeler olduğu birlikte gözetildiğinde; 105 önergeyi verenlerin de aynı sendika mensupları olduğu dikkate alındığında; kabul oyu veren delegelerin çoğunluğunun; Türk Eğitim-Sen delegeleri olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu itibarla, bu iddiada bu bilgi ve belgeler ışığında gerçeği yansıtmamaktadır.

 

Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan hususlar; Eğitim Bir-Sen’in İLKSAN hakkındaki iddialarına yöneliktir.

 

 

 

İLKSAN YÖNETİM KURULU/İLKSAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Keyword : İlksan'dan Açıklama haberi , İlksan'dan Açıklama oku , İlksan'dan Açıklama konusu , İlksan'dan Açıklama hakkında , İlksan'dan Açıklama manşeti , İlksan'dan Açıklama perde arkası , İlksan'dan Açıklama olayı , İlksan'dan Açıklama son dakika , İlksan'dan Açıklama

Henüz Yorum Yok.
İlk Yorum Yapan Siz Olmak İstermisiniz.


(Güvenlik İçin Max:750 Karakter)
Kalan Karakter Sayısı





Öğretmenin Haber Kaynağı İletişim:ogretmendenhaber@hotmail.com