10.03.2012 - 10:12
Okunma (1793)
Yorum (0)
Paylaş

Eğitimi Özgürleştirmek

GYK Üyemiz Ali AYDIN Radikal'de Yazdı:Eğitimi Özgürleştirmek

 

Kurumsal eğitimin bir dizi sorunla yüklü olması, bizleri ‘eğitimde reform’ talebinin çok ötesinde düşünmeye zorluyor. Farklı uygulamaların, hangi rakamla formüle edilirse edilsin, ‘zo-runlu eğitim’ ibaresiyle sonlandırıldığını hatırlatmakta fayda var.

IvanIllich, tüm insanları birbirini izleyen aydınlanma evrelerinden geçirme çabası olarak modern eğitimin kökeninin, çökmekte olan ortaçağın sanatı simyaya uzandığını söyler. Simyacıların en çok bilinen iki hedefi, madenlerin altına dönüştürülmesi ve bütün hastalıkları iyileştirecek, hayatı sonsuza dek uzatacak ölümsüzlük iksirinin yaratılmasıdır. Ortaçağdan itibaren Avrupalı simyacılar, hem madenleri altına çevirmek hem de ölümsüzlük iksirini bulmak için büyük çaba sarf etti. Fakat her ikisinde de başarılı oldukları söylenemez.

AB bünyesinde bir programa da adını veren Comenius, modern okulun kurucularından kabul edilir. Illich’e göre Comenius, seri üretimin ilk kuramcılarından olmasının yanında, kendi zanaatının teknik dilini pedagojiye uyarlayan bir simyacıydı. Comenius’un uğraşı olan simyayla modern dönemin icadı olan eğitim kurumlarının modern amaçları arasındaki benzerlik ilginçtir. Öte yandan reform çabalarına rağmen arzuladığı sonuçları elde edemeyen eğitim kurumları, simyacıların çabalarının akıbetine benzer sonuçlar sunmakta.

 

Eğitimde reform isteyenler

Eğitim kurumları, daima eleştiri oklarına maruz kalıyor; lakin söz konusu eleştiriler, ‘eğitimde reform’ talebinin çerçevesi içine hapsoluyor. Eğitimin bugünkü anlamını kazanma tarihinin yeni olduğunu unutuyoruz. Ulus-devletlerin inşa edildiği ve sanayileşmenin gerçekleştiği bir dönemde kurumsallaşan eğitim, aydınlanma rüzgârını da arkasına alarak belirli amaçları gerçekleştirmeye matuf araçlar olarak kurgulandı. Ulus-devletler, ‘hayali cemaat’ olarak ulusu var etme yolunda ‘iyi’ vatandaşlardan kurulu homojen bir toplum istiyor; fabrikaların işgücü ihtiyacına da cevap verilmesi gerekiyordu. Okulun ve eğitimin, insanları imal etme aracı haline gelmesi, eğitimi insan yapma sürecine dönüştürmüştür. ZygmuntBauman ise tam da insan yapma aracı olarak konumlandırılmış eğitimin krizine temas eder. Bauman, bugün için eğitim ve eğitim kurumlarının kendi tarihleri de dikkate alındığında, en ciddi meydan okumayla karşılaştıklarını söyler. Düşünür, eğitim kurumlarının bu meydan okumaya hazırlıklı olmadığı kanaatinde.

Türkiye’de eğitim kurumlarının hâlâ modern dönemin başlangıcında eğitimin kazandığı ‘modern’ anlamını koruma çabası ve yine yüzyılın başında belirlenmiş amaçlara sadakati, Bauman’ı haklı çıkartacak düzeyde. Kurtarıcı bir misyonla öne sürülen niceliksel düzenlemelerin, aslında herkesin şikâyetçi olduğu eğitim kurumlarına, nitelik yönünden bir sıçrama yaptıramayacağı aşikâr. Mesele, ‘kademelendirme’, ‘yönlendirme’ gibi kavramlarla ya da ekonomik amaçların yeniden formatlanarak küresel sermayenin ihtiyaçlarına cevap verilmeye çalışılmasının ötesinde izah edilmeye muhtaç. Tıpkı simyada olduğu gibi, çeşitli madenleri altına dönüştürmek gibi parlak bir vaatle kendini pazarlayan eğitim kurumları, bu vaatlerinin altında eziliyor. Eğitimin yapısal sorunlarına dokunmadan meseleyi bir güncelleme sorununa indirgemek yanıltıcı olabilir. Eğitim krizi, reformun sınırlarında dolaşılarak aşılamaz. Eğitimde reform talep edenler, bir araç olarak eğitim kurumlarının tıpkı modern dönemin başlangıcında, yani söz konusu kurumların doğuşunda hâkim olan işlevselci bakışın günün ekonomik ihtiyaçlarına göre yeniden uyarlanmasının dışında ne öneriyor? Eğer önerilen, mevcut araçlara hayat öpücüğü kondurarak yola devam etmekse bu, sorunları çözmeyecektir.

 

İdeoloji dayatmasına karşı

4+4+4 tartışmaları, eğitimin özgürleşmesinin imkânlarını geliştirmeli. Zorunlu eğitim ‘olmazsa olmaz’ deniliyorsa, en a-zından alternatifler özgür kılınmalı. Devletin eğitimdeki tekeli sona ermeli. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, organize sanayi bölgelerinin kendi okullarını açabilmesinden, kendi müfredatlarını belirleyebilmesinden söz ediyor. Bu önemli bir adım, lakin yetersiz. Aynı durum, tüm eğitim alanını kapsayacak biçimde mümkün kılınmalı. Toplum kendi okullarını inşa edebilmeli. Farklı okul tiplerinin önü açılmalı, müfredat ve ideoloji dayatması son bulmalı. İnsanların neyi öğrenmek istiyorsa onu öğrenmesinin önü açılmalı. (Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Üyesi)

Keyword : Eğitimi Özgürleştirmek haberi , Eğitimi Özgürleştirmek oku , Eğitimi Özgürleştirmek konusu , Eğitimi Özgürleştirmek hakkında , Eğitimi Özgürleştirmek manşeti , Eğitimi Özgürleştirmek perde arkası , Eğitimi Özgürleştirmek olayı , Eğitimi Özgürleştirmek son dakika , Eğitimi Özgürleştirmek

Henüz Yorum Yok.
İlk Yorum Yapan Siz Olmak İstermisiniz.


(Güvenlik İçin Max:750 Karakter)
Kalan Karakter Sayısı





Öğretmenin Haber Kaynağı İletişim:ogretmendenhaber@hotmail.com