03.03.2012 - 08:42
Okunma (2099)
Yorum (0)
Paylaş

Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir?

Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir?

Merkez Kadın Sekreterimiz Sakine Esen Yılmaz’ın “Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir?” başlıklı açıklama metnidir.

 

 

Bilindiği gibi ne yazık ki ülkemiz çocuklarının karşı karşıya bırakıldığı pek çok sorun bulunmaktadır. Bunlar arasında çocuk yoksulluğu, çocuk işçiliği, sokakta çalışma, eğitim olanaklarından yoksunluk gibi sorunlar en sık dile getirilenlerdir. Ancak sorunların bununla sınırlı olmadığını biliyoruz. Çocuğun cinsel istismarı yakın zamana değin fazla gündeme gelmeyen ama tahminlere göre oldukça yaygın bir sorun durumundadır. Buna karşın çocuğun cinsel istismarı kamu otoriteleri tarafından çoğunlukla görülmemekte, önlenmesine yönelik ciddi önlemler alınmamaktadır.

 

Çocuk kavramı ülkelere ve iklimlere göre farklılık gösterse de BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilk maddesi 18 yaşına kadar her insanın çocuk sayılacağını vurgulamaktadır. Ülkemizdeki hukuk istemine göre de çocukların hakları, sorumlulukları ve korunması açısından kişiliğin kazanıldığı an önem taşımaktadır. Medeni kanuna göre kişilik çocuğun sağ olarak doğduğu anda başlamaktadır.

 

Çocuğa kendisinden yaşça ya da gelişimsel olarak daha olgun biri tarafından cinsel doyum amaçlı gerçekleştirilen her türlü eylemi içeren çocuğun cinsel istismarı, başta çocuğun bedensel ve ruhsal bütünlük hakkı olmak üzere çocuk haklarının ihlal edilmesidir ve aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Çocukken cinsel istismara maruz kalanların sağlıklı yetişkinler olarak topluma katılmalarını beklemek çok güçtür. Bu istismarlar çocukların hem çocukluğunu hem de yetişkinliğini etkiler.

 

2003 yılında yayınlanmış bir araştırmanın verilerine göre ülkemizde her 10 erkek ve her üç kız çocuktan birinin 18 yaşından önce cinsel istismara uğrama riski taşıdığı belirtilmektedir.

 

Çocukları cinsel olarak istismar eden kişilerin çoğunlukla çocuğun tanıdığı ve güven duyduğu kişiler olması, istismarcının çocuğa yaklaşmasını kolaylaştırdığı gibi istismarın açığa çıkarılmasını da güçleştirmektedir. Dolayısıyla böyle bir sorunun fark edilmesinde ailelerin duyarlı olmasının, çocuklarını dikkatle izlemelerinin büyük önemi bulunmaktadır. Elbette ki sadece aileler değil, çocuklarla çalışan meslek gruplarının bilinçli ve duyarlı yaklaşımları da cinsel istismarın fark edilmesi, önlenmesi ve yaşanan olayların açığa çıkartılarak çocuğun korunması ve iyileştirilmesinde önem taşır. Özellikle öğretmenlerin, bu konuda kritik bir rol oynayabileceği açıktır.

 

Bir eğitim sendikası olarak, başından beri çocukların karşı karşıya bulunduğu sorunlara ve bu arada cinsel istismar sorununa karşı da başından beri duyarlı olmaya çalıştık. En son Siirt’te ilköğretim öğrencisi kız çocuklarına yönelik istismar olayının rehber öğretmen sayesinde ortaya çıkartılması, istismarın önlenmesi ve açığa çıkarılmasında öğretmenlerin önemini bir kez daha gösterdi. Bu olayın öğreticiliğinden yola çıkarak kendi rolümüzü nasıl daha iyi oynayabileceğimiz üzerinde yoğunlaştık ve Eğitim Sen Genel Merkezi olarak cinsel istismara karşı duyarlılık yaratmak ve önlenmesi amacıyla bir dizi çalışma yürüttük.

 

Biz bu çalışmaları sürdürürken Pozantı Cezaevi’nden çocuklara cinsel istismar haberleri basına yansıdı. Tıpkı okullar gibi çocukların ruhsal ve bedensel sağlıklarının devlet gözetiminde ve korumasında olması gereken cezaevlerinde bu tür vakaların gündeme gelmiş olmasını dehşetle karşılıyoruz. Olayın en vahim boyutu ise çocukların bu iddiaları gündeme getirmelerine rağmen zamanında etkili bir soruşturmanın yürütülmemiş olması, dahası bu olayı duyurmak amacıyla İnsan Hakları Derneği’ne yazılan bir mektubun cezaevi idaresi tarafından sakıncalı bulunarak gönderilmemiş olmasıdır. Bugün istismar olayı ile ilgili bir iki görevlinin açığa alınması bu olayların önünün alınması için yeterli değildir. Çocukları taş attılar diye cezaevine koyan yasaların değiştirilmesi gerekmektedir. Bir toplumda çocuk suçlulardan söz ediliyorsa o ülkenin yasalarına, eğitim sistemine bakmak gerekir. Pozantı’da yaşananlardan sonra bu çocukların topluma kazandırılması nasıl mümkün olabilir? Çocuklar cezaevinde yaşıyor, yaşlarından büyük cezalarla bütün hayatları söndürülüyor.Çocukların yeri cezaevleri değil okul olmalıdır.

 

Devletin kendi koruması altındaki çocukları korumamakla kalmadığı, olayı örtbas etmeye çalıştığı ülkede, çocukların cinsel istismardan korunması neredeyse imkânsızdır.

 

Biz çocuklarımızın bu kadar önemsiz, değersiz görülmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Eğitim iş kolunda kendi üzerimize düşen bilinçlendirme çalışmalarımızı sürdürürken Pozantı Cezaevi’ndeki istismar olayının sorumlularının bulunması ve benzer vakaların tekrar etmemesi için de kararlılıkla mücadele edeceğiz.

Keyword : Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir? haberi , Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir? oku , Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir? konusu , Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir? hakkında , Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir? manşeti , Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir? perde arkası , Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir? olayı , Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir? son dakika , Devlet Koruması Altındaki Çocuklar Cinsel İstismara Maruz Kalıyorsa Sorumlusu Kimdir?

Henüz Yorum Yok.
İlk Yorum Yapan Siz Olmak İstermisiniz.


(Güvenlik İçin Max:750 Karakter)
Kalan Karakter Sayısı





Öğretmenin Haber Kaynağı İletişim:ogretmendenhaber@hotmail.com