Mahşeri Cümbüşçüler Bilsinler ki Sınıf Öğretmenlerinin Güvencesi Eğitim Bir-Sen’dir

Mahşeri Cümbüşçüler Bilsinler ki Sınıf Öğretmenlerinin Güvencesi Eğitim Bir-Sen’dir

Yetkisini ve itibarını kaybeden malum sendikanın bütün umudunu, 28 Şubat bakiyesi 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin 4+4+4 şeklinde kesinti hale getirilmesi sırasında oluşmasını umduğu aksamalara bağlamış olması, tükendiğinin ve topluma söyleyecek sözünün kalmadığının işaretidir.

Türkiye’de eğitim çalışanları hak ettiği değeri görememiş ve emeğinin karşılığını alamamışsa, bunun en büyük sorumlusu, yıllardır yetkili olduğu halde yetkinin hakkını vermeyip, çalışanların haklarını savunmak, korumak ve geliştirmek için uğraşmak yerine darbecilere ırgatlık yapmaya yeltenip hevesi kursağında kalanlardır.

28 Şubat sürecinde MGK kararlarıyla dayatılan 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim ile eğitim üzerinden toplum mühendisliği gerçekleştirilmiştir. Türkiye, öncelikle bu dayatmadan kurtarılmalıdır. 18. Milli Eğitim Şurası’nda dünya gerçeklerini ve pedagojik yaklaşımları dikkate alarak 1+4+4+4 şeklinde getirdiğimiz kesintili eğitim önerisi, Şura Genel Kurulu’nda benimsenmiştir. Şura’da önerge verdiğimizde, idrak suyu pıhtılaştığından olsa gerek, o gün algılayamayıp, salonda olduğu halde varlığını hissettiremeyenler, aradan iki yıl geçtikten sonra 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin 4+4 şekline dönüşmesi halinde 5. sınıf öğretmelerinin boşa çıkacağı iddiasıyla zihinleri bulandırmayı tercih ediyorlar. Sınıf öğretmenlerini tehdit ettiğini düşündükleri yeni düzenlemenin kısa zaman içerisinde sınıf mevcutlarının aşağı çekilmesi için bir fırsat oluşturacağını bildikleri halde kasıtlı olarak eğitimcileri huzursuz etmeye çalışıyorlar. Aslında sınıf öğretmenleri için fırsat oluşturacak yeni yaklaşımı tehdit olarak sunup, felaket tellallığı yaparak İLKSAN seçimlerini garantiye almak ve arpalığı devam ettirmek için ellerini ovuşturuyorlar. Unutmasınlar ki, Eğitim-Bir-Sen kendilerine oyun alanı bırakmayacaktır.

Eğitim çalışanlarının yaşadıkları sorunlardan çözüme kavuşturulanların altında teri ve imzası olan Eğitim-Bir-Sen, referandumda ‘hayır’ diye kampanya yürüten mahşeri cümbüşçülere inat ‘evet’ kampanyasını omuzlayarak ‘toplu sözleşme’ hakkını almıştır. Öğretmen ve öğretim elemanları dışındaki eğitim çalışanlarının başka kurumlarda emsali kadrolarda çalışanlarla aralarındaki maaş farkının “eşit işe eşit ücret” talebiyle nasıl kaldırılmasını sağladıysa, öğretmenlerin ve öğretim elemanlarının hak ettiği ücreti almalarını da Eğitim-Bir-Sen sağlayacaktır; promosyonların tamamının çalışanlara dağıtımını ve 4/B sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesini sağladığı gibi.

Eğitim-Bir-Sen, çözümün adresi olarak, her çözüme bir sorun değil, her soruna bir çözüm üretme ilkesiyle hareket eder. Üyelerinden aldığı güçle eğitim çalışanlarının hayat kalitesini yükseltme, eğitimde niteliği artırma adına gayret sarf eder ve üyelerine güvenip onlara yaslanır. Birileri gibi sorunlardan beslenip, statükonun sözcülüğünü yapıp, karanlık ortamlardan medet umup, Silivri ve Kandil’e ağıt yakıp karanlık odaklara yaslanmaz. Eğitim-Bir-Sen, dünkü hasımlarla bugün hısım olanların, yeni müttefikleriyle birlikte kendisini hedef almasından da asla çekinmez.

Konforlarını bozduklarımız ‘bize gölge etmeyin’ demeye çalışıyor. ‘Bize gölge etmeyin’ diyenler, eğitim çalışanlarının ve milletin yakasından düşmediği müddetçe, ne millet ne de eğitim çalışanları huzur bulacaktır. Tıpkı darbecilerle iş tutan siyasiler gitmeden milletin huzur bulmadığı gibi.

Çözümün paydaşı olarak toplu sözleşme yasası ve ek ödeme başta olmak üzere sorunları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a taşıdık ve çözüm için süreci başlattık. Sorunların çözümünün Eğitim-Bir-Sen’den geçtiğini bir kez daha teyit ettik. Her soruna bir çözüm bulmak yerine her çözüme bir sorun bulmayı alışkanlık haline getirenler, Eğitim-Bir-Sen’e rağmen iş tutulamayacağını da, yapılamayacağını da bilmelidir. Eğitim çalışanlarını mağdur edebilecek her düzenlemenin karşısında Eğitim-Bir-Sen’in olacağını herkesin bilmesini istiyoruz. Unutmasınlar ki, eğitim çalışanlarının yetkili sendikası olarak Eğitim-Bir-Sen, sınıf öğretmenlerinin de tek güvencesidir.

Eğitim çalışanlarının yıllardır mağdur olmasının sorumlularının eğitim çalışanları adına(!) efelenip çığırtkanlık yapmaları ise kervanın arkasından gelen sesten başka bir şey değildir.