01.03.2012 - 10:31
Okunma (1856)
Yorum (0)
Paylaş

Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici

Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici

Ekonomik ve demokratik sorunlardan bunalmış bir eğitim ordusuyla reformların sağlıklı ve verimli bir şekilde hayata geçirilmesi beyhude bir hayaldir. 17 aydır Toplu Sözleşme yasası çıkmadığı gibi memurlar tarihte ilk kez yılbaşı zammı alamadılar.

 

 

Sendikal çalışmalar için geldiği Antalya’da ziyaret ettiği kurumlardaki öğretmen, öğrenci ve velilerin ’12 yıllık zorunlu eğitim’ ile ‘öğretmen maaşları’ konusunda çeşitli sorularını cevaplandıran Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “12 yıllık zorunlu eğitime geçmekte çok geç kaldık. Karar ülkemizin hayrına olmuştur ve alkışlamak gerekir. 2023 vizyonu ve AB üyeliği hedefi olan bir Türkiye bu kararı almaya zaten mecburdur” dedi.

 

12 yıllık zorunlu eğitim sistemi üzerinde yapılan tartışmaların iki ana konu üzerinde yoğunlaştığını söyleyen Gürkan Avcı, “Dünya yaygın eğitimi ve hayat boyu öğrenmeyi konuşurken, OECD eğitim ortalaması 13 yıl iken Türkiye kısır çekişmelerle zaman kaybetmemelidir. Uluslar arası örnekler ve bilimsel araştırmalar zorunlu eğitimin kesintili olması gerektiğini ortaya koyuyor. Böylesine zorunlu ve hayati bir projenin İmam Hatip Liseleri ve başörtüsü odaklı tartışılmasının büyük bir talihsizlik olduğunu düşünüyorum. Ortaöğretim okulları içindeki payı yüzde ikiler civarında olan İmam Hatipler öne çıkarılarak proje ideolojik bir zemine çekilmeye çalışılıyor ve ciddi sorunlarla boğuşan mesleki eğitim sistemi unutuluyor. Biz, 12 yıllık kesintili ve zorunlu eğitimin, başta kız çocuklarımız olmak üzere toplumumuzu daha eğitimli, daha donanımlı, bilgili ve kültürlü bir seviyeye taşıyacağına inanıyoruz. Birinci kademeden sonra ‘açık öğretim’ sistemini öngören yeni düzenleme, üstün yeteneklileri, engelli çocukları, başörtüsü nedeniyle okula gönderilmeyen kız çocuklarını da eğitimle tanıştıracaktır. Eski sistem çocukları çok ileri bir yaşta, 15 yaşında mesleki eğitimle tanıştırıyordu. Yeni düzenlemenin yok olma noktasına gelen mesleki eğitimi dirilteceğine, daha nitelikli hale getireceğine inanıyoruz. Biz, yeni düzenlemenin eğitim sistemini demokratikleştireceğini, şeffaflaştıracağını ve kalitelileştireceğini düşünüyoruz. Yeni sistemde öğrenciler yeteneklerini daha sağlıklı bir şekilde sınayabilecekler gerekirse yönelimlerini değiştirebilecekler ve mesleğini seçerken daha özgür davranabileceklerdir. Yeni sistem çocuklarımızın önündeki anlamsız yasakları, faşizan baskıları, ideolojik barikatları büyük oranda ortadan kaldırıyor. Yani eğitimde niteliği ve fırsat eşitliğini artırıyor. Dahası 100 bin civarında yeni öğretmen atanma fırsatı ortaya çıkıyor” dedi.

 

18. Milli Eğitim şurasında sendika olarak verdikleri teklifle karar haline gelen, 12 yıllık zorunlu eğitim projesinin en büyük handikaplarından birisinin de büyük zahmetler ve emeklerle 71 ilde zorunlu hale getirilen ‘okul öncesi eğitim’in durumu olduğunu söyleyen Gürkan Avcı, “Türkiye okul öncesi eğitimde büyük bir başarı yakalamıştır. Onca emek ve para zayi edilmemelidir. Okul öncesi yaşı eğitimde ‘altın bir çağ’dır. Bu nedenle 12 yıllık zorunlu eğitime başlama yaşı 6 yaş grubuna, yani aşağıya çekilmelidir. Bu gün birçok gelişmiş ülkede eğitim 4, 5 ve 6 yaşlarında başlamaktadır. İnsan hayatındaki eğitimle alakalı en önemli dönemleri oluşturan bu çağların ve Türkiye’nin okul öncesinde yakaladığı bu başarının çöpe atılmasına gönlümüz razı olmaz” dedi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir heyecanla ortaya koyduğu ‘FATİH’ projesi başta olmak üzere Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in bir biri ardı sıra gerçekleştirmeye başladığı eğitim reformlarını Türk eğitim sisteminin geleceği adına ümit verici bulduklarını söyleyen Gürkan Avcı, şunları söyledi;

 

Ülkemizde eğitim adına yapılan olumlu ne varsa destekliyoruz ve destekleyeceğiz. Fakat hatırlanmalıdır ki eğitimde yapılan her türlü reformun temel dinamiği öğretmenler ve eğitim çalışanlarıdır. Ekonomik ve demokratik sorunlardan bunalmış bir eğitim ordusuyla reformların sağlıklı ve verimli bir şekilde hayata geçirilmesi beyhude bir hayaldir. 17 aydır Toplu Sözleşme yasası çıkmadığı gibi memurlar tarihte ilk kez yılbaşı zammı alamadılar. Öğretmenler 666 sayılı KHK yüzünden kamuda en az aylık alan grup haline geldi. Sırtında büyük sorumluluklar taşıyan öğretmenlerin maaşları kesinlikle yetersizdir ve kesinlikle artırılmalıdır. Göreve yeni başlayan bir öğretmen bin 600 liraya yakın bir maaş alıyor. Öğretmenin kendini mesleğine adaması, okuluna adaması, çocuklarına adaması için öğretmen onuruna yakışır bir aylık verilmesi gerekir. Biz hükümetin, tüm zamanların en büyük eğitim bütçesi olsa da mevcut eğitim bütçesinin Türkiye’nin eğitimle ilgili amaç ve hedeflerine yetmediğini söylüyoruz. 12 yıllık zorunlu eğitimde başarı yakalanmak isteniyorsa, maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitime katılamayan çocuklarımızın ‘ücretsiz ders kitabı’ dışında bazı eğitim harcamalarının da devletçe karşılanması gerektiği kanaatindeyiz. Öte yandan eğitimde ilke olarak, yapılan her yeniliğin pilot uygulamalarla kademeli şekilde geçilmesini öneriyoruz. Yıllarca yaz boz tahtası gibi görülen eğitim sisteminin böyle yanlış bir algıdan kurtulmasını istiyoruz.




 

Keyword : Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici haberi , Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici oku , Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici konusu , Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici hakkında , Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici manşeti , Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici perde arkası , Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici olayı , Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici son dakika , Dinçerin Yaptıkları Ümit Verici

Henüz Yorum Yok.
İlk Yorum Yapan Siz Olmak İstermisiniz.


(Güvenlik İçin Max:750 Karakter)
Kalan Karakter Sayısı





Öğretmenin Haber Kaynağı İletişim:ogretmendenhaber@hotmail.com