Eğitim Yap-Boz Olmasın

Eğitim Yap-Boz Olmasın

Murat HASANOĞLU

Eğitim Yöneticisi

KESİNTİLİ OLSUN, YAP-BOZ OLMASIN

Son MGK’ ya Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer DİNÇER’ in katılıp eğitim konuları hakkında bilgilendirme yapması ve ardından basın yayın organlarında çıkan haberler biz eğitimcileri sukut-u hayale uğratmıştır.

Cumhurbaşkanlığı’ ndan yapılan açıklama yüreklerimize su serpmiş olsa da zihinlerimizdeki endişe devam etmektedir. Darbe mahsulü bir sistemin devamından yana kamuoyu oluşturma gayretleri, sene-i devriyesinde 28 Şubat günlerini hatırlatıyor bizlere.

Akşam haberlerini izlerken malum medyanın insanı şekillendirme, tek tipleştirme rahatsızlığının geçmediğini, tam tersine bu hastalığın fırsat kolladığı anda ortaya çıktığı izlenimini edindim.

Kesintili eğitim önerisinin rafa kalktığı söylentisini ortaya atıp, sonra buna inanarak zil takıp oynamaya başladıklarını müşahede ettik. Elbette ki malum kişilerin kız çocuklarının eğitimden kopacağı vaveylasını ortaya atarak, darbe mahsulü bir sisteme şakşakçılık yapması bizler tarafından anlaşılmaktadır. Ancak bel bağlayıp ümitlendiğimiz, inandığımız kişilerin bu konuda suskun kalmaları biz eğitimcileri endişelendirmektedir.

Olay Nasrettin Hoca’ nın Fil Hikayesi’ ni andırmaktadır. Sekiz yıl kesintisiz olup da ilave dört sene daha derseniz sorunların daha da büyüdüğünü görürsünüz. Bizler eğitimdeki çıkmazların sebebini sekiz yıllık kesintisiz eğitim olarak görmekteyiz. Bunu bir sürü eğitimci çeşitli vesilelerle hem yazdı hem de ifade etti.

Okulların daha çok iyileşmesi, çocuklarımızın daha uygun ortamlarda eğitilmesidir amacımız. Bizler bu meseleleri konuşurken birilerini kollama, birilerine yaranma, ya da toplum mühendisliği gibi bir niyet içerisinde değiliz. Kurumların bizzat içerisinde olduğumuz için müşahedelerimizle konuşmaktayız. Bu gün ilköğretim seviyesinde eğitim ortamları tamamen yığınlarla doldurulmuş vaziyettedir. Defalarca ifade ettik gene söyleyelim: Dört veya beşinci sınıftan sonra öğrenciye mutlaka farklı bir alana geçme ya da aynı kulvarda devam etme tercihi sunulmalıdır. O zaman dil eğitimi de iyi olur, fenni eğitim de.

Mesleki eğitimde kesintisiz sistemle ortadan kalkan ve yokluğu hissedilen ara elamanlar, kalifiye elemanlar şeklinde karşımıza çıkacaklardır. Halihazırda pek çok çocuk zaten merdivenaltı atölyelerde çalıştırılmaktadır. Bizler onları devletin okullarına alarak belgeli- eğitimli hale getirmiş olacağız.

Başörtüsü sebebiyle okula gönderilmeyen, okul ortamlarından koparılan kızlarımız okullu olacaklardır. Aynı anda din eğitimini almak isteyenlere de bu yolu açmış olacağız.

Kesintili sistemin müspet sonuçlarını artırabiliriz, ancak ne olduysa oldu ortalıkta bir dezenformasyon peyda oldu ve herkes bu yanlış bilginin peşine takılıp gitti. İlgililerden de açıklama gelmeyince heveslerimiz kursağımızda kaldı adeta.

Malum medya, kesintili eğitim isteyenleri din eğitimini istedikleri için konuştuklarını ifade ediyor. Ben de diyorum ki, kesintili eğitime karşı gelenler, din eğitiminden korktukları, öğrencilerin, gençlerin dindarlaşmasına karşı oldukları için bunu savunuyorlar. Darbe karşıtı gibi görünüp, çaktırmadan darbecilik yapmak kafasını kuma gömerek görülmediğini zanneden devekuşunu hatırlatıyor insana.

Öne çıkan vasıfları gazete köşelerinde yazı yazmak olan kişilerin hiçbir okul bilgisi, görgüsü olmadan görüşlerini pervasızca açıklamaları çok büyük bir yanlışlıktır aslında

Bereket ki Başbakanımız TÜSİAD’ a verdiği cevapla bizleri rahatlattı. Milli Eğitim Bakanı’ nın son açıklamalarından ise sistemin ilk dört seneden sonra esnek bir yapıda olacağını anlıyoruz. Bu gayet yerinde bir karar, ancak üzerinde düşünülmesi gereken yerleri bulunmaktadır.

-İlk dört sene bittiğinde öğrencilere nasıl bir esneme payı sunacağız?

-Ortaokul sistemi geri gelecek mi, gelecekse bölümleri olacak mı?

-İkinci dört senede değişkenlikler olabilecek mi?

-Ortaokul sistemi geri gelecekse ve mesleki ağırlıklı ortaokullar olacaksa okulların alt yapı sorunları kısa sürede çözümlenebilecek mi?

-Mesleki eğitim törpülenmiştir, mesleki öğretmen açığı nasıl kapatılacaktır?

-Özellikle atölye sorunlarıyla karşılaşacağız. Bunun çözümü düşünülmekte midir?

Bu ve benzeri soruları çoğaltabiliriz. Şunu söylemekte yarar var, sistem eğitimle ilgili çok güzel açılımlar getirecektir. Ancak mesele tartışılırken mutlaka işin mutfağında olan muallimlerle istişareler yapılarak kararlar alınmalıdır. İşte o zaman temel eğitimi yap-boz tahtası olmaktan çıkarıp gerçekçi bir zemin üzerine oturtabiliriz.

Kaynak:personelmeb