29.02.2012 - 02:33
Okunma (1702)
Yorum (0)
Paylaş

Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın

Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın

“Eğitimde atılım yapmak istiyorsak, öğretmenin statüsünü arttırmak lazım. Statünün ölçütü de mesleğin ekonomik durumu ile doğru orantılıdır.”

 

Şubat   2012  maaş belgelerini imzalarken  dikkatimi  çekti. Gerçekten gözlerime inanamadım. Göreve  yeni  başlayan veya kıdemi 3-5 yıl olan  öğretmenler  okullarımızdaki  hizmetli ve memurlardan daha az maaş alıyorlardı.

***

Eşit işe eşit  ücret   ödemesini  öngören 666 sayılı kararnamenin dışında tutulan  öğretmenlere  yapılan bu haksızlık, Milli  Eğitim  Bakanlığı’nın acilen el atarak düzeltmesi gereken önemli bir durum. Can yakıcı bir sorundur.  Öğretmenlerin  maaşlarının yanında bir de ek dersleri var diyeceksiniz ama her  öğretmenin  ek dersi yok. Özellikle büyük  şehirlerde   öğretmen  açığı bulunmayan birçok yerde ek dersi bırakın maaş karşılığı dersini dolduramayan binlerce  öğretmen  vardır.

 

Çok değil  Eylül  2011’e kadar ilçelerde çalışan Milli  Eğitim  Müdürleri ve  şube  müdürleri de aynı durumda idiler. Memurlara, Şeflere  Şube  Müdürü ve Müdürlere verilen ek  ödeme   öğretmenlere  verilmeyince yine ortaya garip bir durum çıktı. Bunun izah edilir bir yanı yok.

 

Lise  mezunu şef 2000  TL ’ nin üzerinde maaş alacak.

Fakülte mezunu  öğretmen  1600-1700  TL .

İlkokul  veya Ortaokul Mezunu hizmetli  öğretmenden  fazla paraya çalışacak. Akıl alır gibi değil…

***

Geçenlerde,  öğretmen  maaşlarının; cumhuriyetten bu yana cumhuriyet  altını  ile karşılaştırılmış tablosunu görünce doğrusu şaşırdım.  Öğretmen  maaşları cumhuriyet  altını  karşısında ihtilal döneminde, bir de bu dönemde bu kadar gerilemiş! Maddi  bakımdan  öğretmenlerin  geriye düşmesi çalışma  hayatını  da  etkiliyor . Bakanlığımızın çeşitli projelerinin  hayata  geçirilmesinin planlandığı bir dönemde,  ekonomik  yönden güçlü olmaları gerekir. Eğitimde  atılım yapmak istiyorsak,  öğretmenin  statüsünü arttırmak lazım. Statünün ölçütü de mesleğin  ekonomik  durumu ile doğru orantılıdır.

 

Öğretmenlik  mesleğini  ilgi  gören meslek haline getirmek gerekir. Bunun yolu da  öğretmenlere  sağlanan  imkânların  arttırılmasına bağlıdır. Bu da ek  ders   ücretlerini  yükseltmekten geçmemektedir. Ek  ders   ücretlerinin  artırılması başka sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Bir  okul  yöneticisi nerdeyse  öğretmenin  iki katı kadar maaş+ ücret  almaktadır. Ya da ek ders  ücretini  tam alan öğretmen ile ek ders  ücreti  almayan  öğretmen  arasında büyük fark vardır. Ek  ders   ücretlerinin  yükseltilmesi bu çelişkili durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüştürecektir.

 

Memleketin en ücra köşesine hizmet götüren  öğretmenler , verdikleri hizmetin karşılığını alamamaktadırlar. Özellikle küçük yerlerde görev yapan  öğretmenler  bu konu da  farklı  mağduriyetler  yaşamaktadır . Birçok öğretmen çocuğu, öğrenimlerini yatılı olarak sürdürmek zorundadırlar. Bu da öğretmenlerin  aile   hayatlarında  başka başka problemlere sebep olmaktadır.

 

Tarih Öğretmen maaşı Maaşla alınabilecek Altın adedi

1946 33,1 12

1960 107,8 18,5

1965 94,4 28,6

1980 10,53 1,5

1990 217,76 4,4

1993 892,02 5,9

1998 17330,00 7

2012 1567,00 2,5

 

 

 Kaynak: Aydın, 1999:101

 

***

Hak yağmur gibi herkese ve her yeri nasibdar edecek şekilde yağmalı… Herkes nasibine düşeni almalı, kimseye “üvey” muamelesi yapılmamalıdır. Devlet kelimesi Arapça “devle” kelimesinden gelir ve bir anlamı da haktır, ganimettir, nimettir. Devlet gücü, ganimeti, nimeti devreden anlamına gelir ki, maaş-ücret kamu hizmeti görenlerin devletten aldıkları bir hak ise, bunun herkese eşit dağıtımını istemek herkesin en doğal hakkıdır.

 

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlere yönelik bu negatif durumu elbette hemen düzeltmeli, bir uzmanlık ve prestij mesleği olan öğretmenliği okullarda hizmetli ve memurların alay ettiği bir meslek olmaktan kurtarmalıdır. Zira yarı şaka yarı ciddi de olsa öğretmenler ile hizmetliler arasındaki bu maaş farkı öğretmen odalarının en flaş geyik muhabbeti konusu olmuştur. Bu öğretmenlere yapılan büyük ve incitici bir haksızlıktır.

***

Eğer eğitimde kaliteden, AB normlarından söz edilecekse ve öğretmenlerden başarı ve fedakârlık istenecekse, nimetlerin de sosyal devlete yakışır şekilde eşit dağıtılması gerekir.

 

Asgari geçim ücretinin 3200 TL olduğu bir yerde öğretmeni bunun yarısı oranında bir maaşla çalıştırmak akla mantığa sığar birim durum değildir.

 

Bir yolu bulunmalı…

 

Öğretmenleri diğer eğitim çalışanlarını yanında şakacıktan da olsa ezilen bir görüntü ile baş başa bırakmamalıyız.

 

Milli Eğitim Bakanlığı tepeden-hizmetin üretildiği en kritik nokta olan okula kadar bir hizmet üretecek, bir başarı yakalayacak, insanları mutlu edecek ise bunu öğretmenler eli ile yapacaktır...

 

Öğretmenlerin sorunları görmezden gelinerek, onların prestijleri, maaşları alay konusu yapılarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın projelerini başarıya ulaştırma şansı yoktur.

 

Tablet dağıtsanız da, dijital teknoloji ile ülkenin her yerini donatsanız da, en hızlı internet verseniz de, binaları altından gümüşten yapsanız da içini dolduracak olan, varlıklara bir ruh ve bilinç verecek olan yegane el, öğretmenin elidir.

 

O ele birilerinin bu günlerde el uzatması, tutması ve yeniden kaldırması hava kadar su kadar ekmek kadar gerekli…

 

Emeklerinize sonsuz teşekkürler öğretmenlerim…

 

M.METİN MUHARRİROĞLU

 

Keyword : Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın haberi , Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın oku , Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın konusu , Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın hakkında , Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın manşeti , Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın perde arkası , Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın olayı , Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın son dakika , Öğretmeni Alay Konusu Yapmayın

Henüz Yorum Yok.
İlk Yorum Yapan Siz Olmak İstermisiniz.


(Güvenlik İçin Max:750 Karakter)
Kalan Karakter Sayısı





Öğretmenin Haber Kaynağı İletişim:ogretmendenhaber@hotmail.com